Orta Doğu

AB'den Mahsa Emini'nin ölümünün birinci yılında İran'a çağrı

Avrupa Birliği (AB), Mahsa Emini'nin ölümünün birinci yılında İran'a, insan haklarına saygı, taraf olduğu uluslararası anlaşmalara uyma ve AB vatandaşlarına yönelik gözaltılara son verme çağrısı yaptı.

Abone Ol

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden, İran'da 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin polis nezaretinde hayatını kaybetmesinin birinci yılı dolayısıyla yazılı açıklama yapıldı.

Tahran yönetiminin Emini'nin ölümünün fitilini ateşlediği protestolara verdiği yanıtın "yüzlerce ölüme, binlerce haksız gözaltı ve zarara yol açtığının" belirtildiği açıklamada, ülkede düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, insan hakları durumunun kritik olmaya devam ettiği vurgulandı.

Açıklamada, İran'a kamusal ve özel hayatta kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü sistemik ayrımcılığın yanı sıra idam cezasının kaldırılması çağrısında bulunuldu.

İran'ın, taraf olduğu ilgili uluslararası anlaşmalar uyarınca Birleşmiş Milletler yetkililerinin veri toplamak için ülkeye serbestçe erişimlerine izin vermeye davet edildiği açıklamada, "AB, şiddet ve insan hakları ihlallerinin faillerinin hesap vermesini talep etmeye devam edecek." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, "AB, ayrıca İran'a, AB ve AB-İran çifte vatandaşları da dahil olmak üzere, kabul edilemez ve hukuka aykırı keyfi gözaltı uygulamasına derhal son vermesi ve bu kişileri derhal serbest bırakması çağrısında bulunur." denildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"AB ve üye devletleri, İranlı kadınların ve erkeklerin temel haklarına ve isteklerine güçlü destek verdiklerini bir kez daha teyit ediyor. Sonuç olarak, İran'daki insan hakları durumuyla ilgili endişe verici konuları ele almak için elimizdeki tüm uygun seçenekleri değerlendirmeye devam ediyoruz."

- Mahsa Emini protestoları

Tahran'da 13 Eylül 2022'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.

Gösteriler sırasında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.