Asya

Afganistan yönetimi kalkınma projeleriyle ülkeye gelecek arıyor

Afganistan'da 3 yıl önceki yönetim değişikliği sonrası kurulan geçici hükümet, bu süre zarfında kalkınma projelerine ağırlık verirken hiçbir ülke yeni yönetimi resmen tanımadı.

Abone Ol

Afganistan'da 15 Ağustos 2021'de Taliban'ın ülkenin tüm kontrolünü eline almasıyla gerçekleşen yönetim değişikliğinin üzerinden 3 yıl geçti.

Yeni yönetim, son 3 yıldır 15 Ağustos'ta resmi tatil uygulamasıyla kutlamalar düzenlerken Hicri Şemsi takvimden kaynaklanan fark nedeniyle bu sene törenler 14 Ağustos'ta yapıldı.

Afganistan'ın yeni yönetiminin ülke genelinde asayişi sağlaması en önemli gurur kaynağı durumunda. Ülkede çoğunluğu geçmişten devralınan ekonomik ve sosyal sorunlar ise çözüm bekliyor.

Yeni yönetim, bu amaçla kalkınma projeleri başlatarak veya daha önce başlatılmış olanlara katkı sağlayarak ekonomiyi canlandırmaya çalışıyor.

Uluslararası alanda tanınma sorunu devam eden Afgan yönetimi, en güçlü ilişkileri en kısa sınır hattını paylaştığı komşusu Çin'le geliştirdi.

Çin'in yeni Kabil Büyükelçisi Cao Şing, 13 Eylül 2023'te güven mektubunu Afganistan geçici hükümeti Başbakanı Molla Muhammed Hasan Ahund'a sundu. Çinli Büyükelçi, uluslararası alanda tanınmayan geçici hükümetin resmi kabulüyle göreve başlayan ilk büyükelçi oldu.

Afganistan geçici hükümetinin büyükelçi olarak atadığı Bilal Kerimi de Pekin'de göreve başladı.

Kuşak ve Yol Girişimi ile tarihi İpek Yolu güzergahında ulaştırma ve altyapı projeleriyle Doğu-Batı ticaretini canlandırmayı hedefleyen Çin, Afganistan'ın zengin maden kaynaklarının işletilmesine ve ülkenin yeniden inşasına yönelik iletişim, ulaştırma, enerji ve altyapı alanındaki projelere ilgi gösteriyor.

Çin'in Sincan Orta Asya Petrol ve Doğal Gaz Şirketi (CAPEIC), 2023'ün başında Amu Derya Havzası'ndan petrol çıkarmak üzere Afgan yönetimiyle anlaşmaya vardı.

Bu, Ağustos 2021'deki yönetim değişikliğinden sonra kurulan Afganistan geçici hükümetinin yabancı bir şirketle yaptığı ilk büyük çaplı kaynak çıkarma anlaşması oldu.

Ayrıca, yakın zamanda Logar vilayetinde bulunan ve ülkenin en büyük bakır maden sahası olan Mey Aynek de Çinli şirket Metallurgical Group Corporation (MCC) tarafından işletilmeye başlandı.

İlaveten, ABD Savunma Bakanlığının, yaklaşık 1 trilyon dolar değer biçtiği Afganistan'daki lityum kaynakları, Çin başta olmak üzere çok sayıda ülkenin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Afgan yönetimi, çeşitli Avrupa ülkeleri, Orta Asya ülkeleri, ABD, Rusya, İran ve Türkiye'den şirketlerle de birçok alanda yatırım görüşmeleri yaptı.

İç karışıklık yaşanan dönemde tahrip olan ya da gelişemeyen yol, baraj, su kanalları, elektrik üretimi, kuzey bölgesinde tren yolu, doğal gaz ve petrol üretimi gibi projeleri de canlandıran Afgan yönetimi, yenileri için de hazırlık yapıyor.

Bunlardan ülkenin kuzeyinde eski Afgan lider Davud Han'dan bu yana yapımı düşünülen Kuştepe Kanalı Projesi'nin inşası 2022'de başladı.

Proje kapsamında Afganistan'ı kuzey komşularıyla ayıran Amuderya Nehri'nin suyunun bir kısmı 285 kilometrelik kanal ile ülke içlerine taşınacak. Söz konusu proje ile 550 ila 600 bin hektarlık alanın tarıma kazandırılması hedefleniyor.

Uyuşturucu ile mücadele

Afganistan, ABD işgali sonrasındaki dönem dahil olmak üzere dünyanın en büyük uyuşturucu üretim yataklarından biriydi ve ülkede üretilen afyon, küresel tedarikin yüzde 80-85'ine denk geliyordu.

Yeni yönetim, haşhaş ve kenevir başta olmak üzere "sarhoşluk veren her türlü uyuşturucu ham maddesi"nin ekimini, kullanımını ve ticaretini yasaklayarak sıkı tedbirler aldı.

Afgan güvenlik güçleri ve yetkililer, halk için önemli bir gelir kaynağı olmasına karşın tarlaları gezerek bunları büyük ölçüde ortadan kaldırdı.

Tedbirlerin olumlu sonuç vermesi, uluslararası alanda da takdir gördü.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), Kasım 2023 raporunda Afganistan'da haşhaş ekimi ve afyon üretiminin 2022'ye göre yüzde 95 gerilediğini açıkladı.

Göç sorunu devam ediyor

Afganistan, ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle göç vermeye devam ediyor. Her gün binlerce Afgan, İran üzerinden Batı ülkelerine kaçak yollarla göç ediyor.

Ancak aynı zamanda Afganların bulundukları ülkelerden Afganistan'a sınır dışı edilmeleri de hızlandı. Afganistan yönetimine göre, son bir yılda 1 milyon 879 bin düzensiz Afgan göçmen, başta Pakistan ve İran olmak üzere çeşitli ülkelerden sınır dışı edilerek ülkelerine gönderildi.

Söz konusu dönüşlerin çoğu Pakistan'dan yaşandı. Zira Afganistan ile Pakistan arasındaki güvenlik eksenli sorunları doğrudan bu ülkede yaşayan ve sayıları 1,7 milyonu geçen düzensiz Afgan göçmenler etkiledi.

Pakistan, Kasım 2023'te Afganları sınır dışı etmeye, onlar da büyük kitleler halinde ülkelerine dönmeye başladı.

Komşularla ilişkiler

Afganistan'da yeni yönetim kuran Taliban, ilk günden itibaren başta komşular olmak üzere tüm ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmek istediğini, topraklarının artık hiçbir ülkeye tehdit oluşturmasına izin vermeyeceklerini ve bu nedenle yönetimlerinin tüm ülkelerce resmen tanınması gerektiğini sık sık tekrarladı ancak 3 yıl öncesine kadar en önemli destekçisi olarak gösterilen Pakistan'la yaşadığı sorunlar dikkati çekti.

İslamabad yönetimi, terör örgütü olarak kabul ettiği Pakistan Talibanı'nın (TTP) Afganistan'daki varlığına karşı Afgan yönetiminin harekete geçmesini bekledi ancak olumlu yanıt alamadı.

Önceki Afganistan hükümetleri tarafından da tanınmayan, fiilen Pakistan'la sınır işlevi gören ve iki ülkeye yayılan Peştun nüfusu ikiye ayıran Durand Hattı, Peştun karakteri baskın olan Taliban'ın kurduğu yönetim tarafından da tanınmadı.

Gerginlik zaman zaman sınır kapılarında küçük çaplı silahlı çatışmalara vardı.

Afgan yönetimi, İran'la iyi komşuluk ilişkileri peşinde olduğunu yinelerken sınır hattındaki Nimruz ve Herat vilayetlerinde iki ülkenin güvenlik güçleri arasında en büyüğü Mayıs 2023'te meydana gelen bazı gerilimler yaşandı.

Su sıkıntısı çeken iki ülke, Hilmend Nehri üzerinde geçmişten gelen su paylaşımı sorununu halen aşamadı.

Silahlı grupların durumu

Afganistan genelinde sağlanan asayişe rağmen yeni yönetime karşı silahlı direniş başlatan Afganistan Ulusal Direniş Cephesi ve Afganistan Özgürlük Cephesi de Taliban kadrolarından oluşturulan güvenlik güçlerine zaman zaman vurkaç saldırılar düzenliyor.

Silahlı direniş grupları, Peştun olmayan grupların arasında özellikle Taciklerdeki örgütlenmesini genişletirken Afgan yönetimi için henüz büyük bir sorun teşkil etmiyor.

Öte yandan terör örgütü DEAŞ'ın güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik saldırıları da sona ermedi. Son 3 yılda DEAŞ'ın üstlendiği ve çoğu Şii Hazaraları hedef alan çok sayıdaki kanlı saldırıda yüzlerce Afgan hayatını kaybetti.