Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Kurulu'nun İsrail'in işgal altındaki topraklardan 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarının onaylamasının ardından açıklama yaptı.
Açıklamasında karardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Abbas, kararın "Filistin halkına umut verdiğini" vurguladı.
Abbas, karar tasarısının, BM Genel Kurulu üyelerinin üçte ikisinin oyunu almasının Filistin meselesinin adaleti konusunda uluslararası fikir birliğini ve Filistin halkının devredilemez kendi kaderini tayin etme ve kendi bağımsız devletini kurma hakkının zaferini yansıttığını belirtti.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da karar tasarısının BM üye devletlerinin üçte ikisinden fazlasının olumlu oyunu alması, "işgalin sona ermesi, İsrail'in icraatları ve suçlarının durması gerektiği konusunda ivme ve uluslararası fikir birliğinin var olduğuna dair bir referandum" olarak nitelendirildi.
Suudi Arabistan
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, karar tasarısının kabul edilmesi "tarihi" olarak değerlendirildi.
Kararın memnuniyetle karşılandığı belirtilen açıklamada, "Filistin meselesinde adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşmak için pratik ve güvenilir adımlar atılmasının gerekliliği" vurgulandı.
BAE
Birleşik Arap Emirliği (BAE) BM temsilciliğinden yapılan açıklamada, BAE'nin, karar tasarısının BM Genel Kurulu'nda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığı aktarıldı.
Açıklamada, "Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) kararının İsrail işgalinin yasa dışı olduğu ve sona ermesinin zamanının geldiği yönünde açık olduğu" vurgulandı.
Açıklamada, "BM Genel Kurulu, mahkemenin tavsiye niteliğindeki görüşünü memnuniyetle karşıladı ve bu karar, ileriye yönelik bir yol haritası oluşturacaktır. Genel Kurulu tavsiye niteliğindeki kararını somut adımlara dönüştürmeye çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Katar
Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, BM Genel Kurulu'nda alınan kararın memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Açıklamada, kararın dünya ülkelerinin Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkını desteklediğini gösterdiği aktarıldı.
Ürdün
Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "karar taslağının kabul edilmesinin, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında egemen devletini kurma hakkını desteklemeye yönelik uluslararası iradeyi ve uluslararası hukuku yansıttığı" vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, "İsrail'i, tüm yeni yerleşim faaliyetlerinin derhal durdurulması ve tüm yerleşimcilerin Filistin topraklarından tahliyesi de dahil olmak üzere yasa dışı politikalarına son verilmesine ilişkin kararda yer alan hususları uygulamaya zorlamanın gerekliliği" ifade edildi.
İİT
İslam İşbirliği Teşkilatından (İİT) yapılan açıklamada, "BM Genel Kurulu'nun İsrail işgalinin gayrimeşruluğuna ilişkin tarihi bir kararı kabul etmesinin" memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Açıklamada "bu kararın, Filistin meselesindeki adalet konusunda uluslararası fikir birliğini ve uluslararası camianın Filistin halkının meşru haklarına olan sağlam desteğini ifade ettiği" kaydedildi.
İİT, açıklamasında, tüm ülkelere "İsrail işgalinin uluslararası hukuk ve uluslararası meşruiyet kararları kapsamındaki tüm yükümlülüklerine uymasını sağlamak için sorumluluklarını üstlenme" çağrısı yapıldı.
Karar tasarısı 14 karşı 124 oyla kabul edildi
Filistin'in BM Genel Kurulu'na ilk kez sunduğu ve İsrail'in işgal altındaki topraklarda mevcudiyetini 12 ay içinde sonlandırmasını talep eden karar tasarısı bugün BM Genel Kurulu'nda yapılan özel oturumda oylanarak 14'e karşı 124 oy ile kabul edilmişti.
Kabul edilen tasarıda, "İsrail'in daha fazla gecikme olmadan işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı mevcudiyetini sonlandırmasını ve bunu, karar kabul edildikten sonraki 12 ay içinde gerçekleştirmesini talep ediyoruz." denilmişti.
İsrail'in UAD kararları uyarınca işgale son vermesi talebinin yanı sıra yeni yerleşim yeri faaliyetlerini sonlandırması ve tüm yerleşim yerlerinden çekilmesi istenen tasarıda, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında neden olduğu zararı telafi etmesi gerektiği de belirtilmişti.
Bu bağlamda "tüm üye ülkelerden uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini" yerine getirmeleri istenen tasarıda ayrıca Filistin'in kendi kaderini tayin etme hakkını desteklemeleri, İsrail'in oluşturduğu yasa dışı durumu kabul etmemeleri, İsrail'e yardım etmemeleri ve gerekli yaptırımları uygulamaları talep edilmişti.