BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya tam koruma sağlanması, ciddi ve provokatif ihlallerin durdurulması konusunda Abu Dabi yönetiminin tutumu yinelendi.
Kardeş Ürdün'ün uluslararası hukuka ve mevcut tarihsel duruma göre kutsal mekanların ve vakıfların himayesindeki rolüne saygı duyulması istenen açıklamada, Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin yetkisine dokunulmamasının önemi vurgulandı.
BAE'nin, uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal eden ve gerilimi daha da tırmandırma tehdidini içeren tüm uygulamaları reddettiği ve İsrail makamlarını "bölgede gerginliği tırmandıracak ve istikrarsızlığı artıracak adımlardan kaçınmaya" çağırdığı kaydedildi.
Açıklamada ayrıca Orta Doğu'daki barış sürecini ilerletmek için gösterilen tüm bölgesel ve uluslararası çabaların desteklenmesinin önemi vurgulanarak, iki devletli çözümü ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını tehdit eden hukuk dışı uygulamalara son verilmesi gerektiği ifade edildi.
Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları sürüyor
Fanatik Yahudi yerleşimciler "Sukot (Çardaklar) Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskınlarını sürdürüyor.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bugün yaptığı açıklamada, Sukot Bayramı'nın altıncı gününde, 832 fanatik Yahudi'nin, İsrail polisi denetiminde gruplar halinde Mescid-i Aksa'ya baskın gerçekleştirdiğini belirtmişti.
Böylece 29 Eylül'de başlayan ve bir hafta devam edecek olan Sukot Bayramı'nda şu ana kadar 5 bin 57 fanatik Yahudi yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiş oldu.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. İdare, fanatik Yahudilerin kutsal mekana girmesini baskın olarak niteliyor.