Koumjian, yaptığı yazılı açıklamada, Myanmar güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği şiddetli saldırıların, yüz binlerce Arakanlı Müslümanı, Arakan Eyaleti'ndeki evlerinden kaçmaya zorlamasının üzerinden 7 yıl geçtiğini hatırlattı.
Arakanlı Müslümanların sevdiklerini ve varlıklarını kaybettiğini, birçoğunun korkunç cinsel şiddete maruz kaldığını belirten Koumjian, "Arakanlıların çoğu komşu ülke Bangladeş'e sığındı. Onlar hala zamanı geldiğinde Myanmar'daki evlerine güvenli bir şekilde dönmeyi bekliyor." ifadelerini kullandı.
Koumjian, Arakanlı Müslümanlara yönelik bu saldırılara dair kimsenin sorumlu tutulmadığını, bunun da failleri sonuçlarından korkmadan vahşi eylemlerine devam etmeleri için cesaretlendirdiğini kaydetti.
"Suçların cezasız kalması daha fazla şiddeti körükleyebilir." değerlendirmesinde bulunan Koumjian, Arakanlıların uğradığı saldırılara ilişkin "cezasızlık döngüsünün" kırılması gerektiğini vurguladı.
Koumjian, bu yıl Myanmar genelinde askeri yönetime karşı muhalefetin artmasıyla Arakan Eyaleti dahil her yerde çatışmaların arttığının altını çizerek, "Bu durum Arakanlıları özellikle savunmasız bıraktı. Korkunç cinayet, işkence, tecavüz ve köy yakma raporları ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçlardan en çok sorumlu olan kişileri tespit ettiklerini kaydeden Koumjian, bu delillerin bir mahkemeye sunulması ve faillerin eylemlerinin hesabını vermek zorunda kalması için çalıştıklarını belirtti.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı. BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bini geçti.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.