Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünya genelinde Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğün endişe verici bir şekilde arttığını belirterek, dijital platformları nefret söylemi ve tacizle mücadeleye çağırdı.
"İslamofobiye Karşı Uluslararası Gün" Mesajı
Guterres, bu açıklamayı, BM tarafından 15 Mart olarak kabul edilen "İslamofobiye Karşı Uluslararası Gün" öncesinde yayımladığı video mesajında yaptı. Bu tarih, 2019'da Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye düzenlenen ve 51 Müslümanın hayatını kaybettiği terör saldırısının yıl dönümüne denk geliyor.
Guterres, mesajında herhangi bir ülke ya da hükümeti isimlendirmeden, "Müslümanlara karşı ırkçı profilleme, insan haklarını ve onurunu ihlal eden ayrımcı politikalar ile bireylere ve ibadet yerlerine yönelik açık şiddet gibi endişe verici bir hoşgörüsüzlük artışı görüyoruz" dedi.
Genel Sekreter, dijital platformların nefret söylemi ve tacizle mücadele etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hepimiz hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltmeliyiz" ifadelerini kullandı.
İslamofobi ve Nefret Söylemi Artışı
Son haftalarda, insan hakları izleme kuruluşları, Birleşik Krallık, ABD, Hindistan gibi ülkelerde Müslümanlara yönelik nefret suçları ve nefret söylemlerinde rekor seviyelere ulaşıldığını bildirdi. Bu ülkelerin hükümetleri ise her türlü ayrımcılıkla mücadele ettiklerini ifade ediyor.
BM ve insan hakları kuruluşları, Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik İsrail'in askeri saldırılarının ardından İslamofobi, Arap karşıtlığı ve antisemitizmde küresel bir artış gözlemlendiğini belirtti. Bu durum, Filistinlilere destek veren aktivistlerin, özellikle Batı ülkelerinde, yanlış bir şekilde Hamas'ı desteklemekle suçlanmasına yol açtı.
Müslümanlara Yönelik Damgalama
İnsan hakları savunucuları, yıllardır Müslümanların ve Arapların, bazı kişiler tarafından silahlı gruplarla ilişkilendirilerek damgalandığını dile getiriyor. Bu durumun, Müslüman topluluklara yönelik ayrımcılık ve önyargıyı körüklediği ifade ediliyor.
Guterres'in açıklamaları, İslamofobiye karşı küresel farkındalık yaratma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. BM, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılıkla mücadele için uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulunuyor.