Minnesota'daki görevine 2018'de seçilen Walz, Harris'in bir grup adayla yaptığı görüşmenin ardından 6 Ağustos'ta başkan yardımcısı adayı olarak belirlediği isim oldu.
İsrail'in Gazze'deki katliamının dünya gündeminin ön sıralarında olması, Walz'un İsrail konusunda nasıl bir tutum takındığı konusunu gündeme getirdi.
İsrail'i çoğu ABD'li siyasetçi gibi "ABD'nin bölgedeki en gerçek ve en yakın müttefiki" olarak niteleyen Walz'a göre İsrail'i desteklemek Amerikalılar için bir Demokratlık veya Cumhuriyetçilik meselesi değil.
Walz, ABD Temsilciler Meclisi'nde görev yaptığı süre boyunca, İsrail'in Batı Şeria'da Yahudi yerleşim birimi kurmasının uluslararası hukukun "açık bir ihlali" olduğunu belirten Birleşmiş Milletler (BM) kararını kınamak dahil birçok kez İsrail lehine oy kullandı.
İngiliz The Economist dergisine göre, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda vali olduğu 2022'de Rusya'daki devlet yatırımlarının elden çıkarılması için bir önerge imzalayan Walz, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle benzer bir adım atması çağrılarına ise direndi.
Amerikalı başkan yardımcısı adayı Walz, sene başında katıldığı Yahudi Toplum İlişkileri Konseyi etkinliğinde, "İsrail devletini tanımamak, onun kendi kaderini tayin hakkını elinden almaktır. Bu yüzden antisemitiktir." iddiasında bulundu.
İran'ın nükleer silah kapasitesine sahip olmaması için yaptırım uygulanması kampanyalarında, Walz aktif çaba gösterdi.
İsrail basınındaki mesajlar
İsrail basınındaki haberlere göre, Walz'un siyasete girişinde, adını Yahudi bir senatörden alan "siyaset eğitimi kampı" etkili oldu.
Walz, 2005'te coğrafya öğretmeniyken halk arasında Senato'da "Yahudi koltuğu"nun sahibi olarak tanınan Paul Wellstone'un isim babası olduğu Wellstone Action'a katıldı.
Burada, "taban örgütlenmesi" ve "seçmenlere ulaşma becerileri"ni geliştiren Walz, programı tamamladıktan bir yıl sonra Temsilciler Meclisi'ne seçildi ve Wellstone Action'un federal düzeydeki ilk başarılı mezunu oldu.
İsrail merkezli "Ynet" haber sitesine göre, Walz, İsrail'e karşı oldukça olumlu bir tutum sergiliyor ve İsrail'in güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguluyor.
Hatta bazı ABD'li gruplar, Walz'u İsrail'e güçlü desteğinden dolayı evinin önünde pankart açarak protesto etti.
Minnesota'daki "Yahudi cemaatine çok yakın" olan Walz, 7 Ekim'den sonra sinagog ziyaretleri ile İsrail'e olan desteğini güçlü ifadelerle yeniledi.
ABD merkezli Jewish Telegrahic Agency'e göre, Walz, Yahudi toplumunu ve "İsrail'i destekleyen güçlü bir sicile" sahip.
Yahudi Toplum İlişkileri Konseyi İcra Direktörü Steve Hunegs, Walz için "Kendisi toplumda tanınan, Yahudi toplumunun çıkarlarını ve ABD-İsrail ilişkisini güçlü bir şekilde destekleyen bir isim. Kendisiyle ve ekibiyle yıllar boyunca çok iyi bir çalışma ilişkimiz oldu." ifadelerini kullandı.
Minnesota'nın Minneapolis kentinden haham Morris Allen, Walz'un adaylığı için, "İsrail'i derinden önemseyen bizler için de iyi bir seçim." yorumunu yaptı.
Allen, Walz'un "her zaman İsrail için dış yardımın güçlü bir savunucusu" olduğunu ve bunun için her zaman "ön saflarda" bulunduğunu vurguladı.
"ABD-İsrail ilişkilerinin gerçek bir savunucusu"
Haaretz gazetesinin haberine göre, Harris'in seçimi, Demokrat eğilimli Yahudi gruplar tarafından olumlu karşılanırken, Cumhuriyetçi Yahudi grupların tepkisine yol açtı.
Demokrat Yahudi grupları, Walz'u "ABD-İsrail ilişkilerinin gerçek bir savunucusu" olarak görürken, Cumhuriyetçi Yahudi grupları onu "radikal bir solcu" olarak tanımlıyor.
Amerika Yahudi Demokratik Konseyi İcra Kurulu Başkanı Halie Soifer, Walz'un, 7 Ekim'den sonra İsrail'in yanında yer aldığını ve antisemitizmle mücadelede açık sözlü bir savunucu olduğunu söylerken, İsrail İçin Demokratik Çoğunluk Hareketi Başkanı Mark Mellman, "ABD-İsrail ilişkilerini destekleme konusunda güçlü bir sicile sahip gururlu bir İsrail yanlısı Demokrat." değerlendirmesini yaptı.
Cumhuriyetçi Yahudi Koalisyonu CEO'su Matt Brooks ise "aşırı solcu liberal" diye bahsettiği Walz'un, "İsrail karşıtı ve antisemitik (Temsilciler Meclisi üyesi) İlhan Omar'ı kucaklaması"nın Yahudi toplumunu endişelendirdiğini dile getirdi.
Al Jazeera'nın haberinde görüşlerine yer veriler bazı uzmanlara göre, Harris'in, kendisi bir Yahudi olan Pennsylvania Valisi Josh Shapiro yerine Walz'u tercih etmesi bilinçli bir karar.
Buna göre, Walz'un "Filistinlilerin çektiği acılara sessiz kalmayacağını" söyleyen Harris'in izinden gitme ihtimali Shapiro'ya göre daha yüksek çünkü Shapiro çok daha tutkulu bir İsrail destekçisi isim olarak biliniyor.
Walz-Shapiro karşılaştırmaları sırasındaki tartışmalara katılan Cumhuriyetçilerin Başkan Yardımcısı adayı Ohio Senatörü James David Vance de Demokratların Shapiro'nun Yahudi olmasını sorun ettiğini öne sürmüştü.
Tim Walz
Nebraska'da 1964 yılında doğan Walz, Amerikan ordusunda ulusal muhafız olarak 24 yıl görev yaptı ve astsubay kıdemli başçavuş rütbesine yükseldikten sonra emekli oldu.
Minnesota'ya 1990'larda taşınan ve burada sosyal bilimler alanında dersler veren Walz, Amerikan futbolu koçluğu yaptı.
Cumhuriyetçilerin yoğun olduğu bir bölgede ilk kez 2006 yılında Kongre seçimlerine giren Walz, 2018'de Minnesota Valisi olana kadar 12 yıl boyunca aynı bölgeden Temsilciler Meclisi üyesi olarak seçilmeyi başardı.
Minnesota Valiliği görevine 2018 yılında seçilen Walz, özellikle televizyonlardaki etkili konuşmalarıyla Demokrat seçmen nezdinde geniş bir kitleyi etrafında topladı.
Parti içinde oldukça liberal bir çizgiyi temsil eden Walz, valiliği döneminde kendi eyaletinde kürtaj hakkını savunan politikalar yürütmüş, öğrencilere ücretsiz yemek dağıtmış, eğlence amaçlı uyuşturucu kullanımına izin vermiş ve yenilenebilir enerji konularında net hedefler koymuş bir isim olarak tanınıyor.