Filistin destekçilerinin haftalardır tepki gösterdiği Fransa-İsrail futbol karşılaşması, Paris'in banliyösü Saint-Denis kentindeki Stade de France'da 14 Kasım'da yapıldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Michel Barnier gibi çok sayıda Fransız siyasetçinin izlediği maç, Fransız taraftarlarca boykot edildi.
80 bin taraftar kapasiteli Stade de France'daki karşılaşma için yalnızca 20 bin bilet satılırken, bu sayı bugüne kadar aynı statta Fransız milli futbol takımının oynadığı bir maç kapsamında yapılan "en düşük bilet satışı" olarak kayıtlara geçti.
Paris ve stadın etrafında 4 bin güvenlik gücünün seferber edildiği karşılaşma, neredeyse boş tribünlerle oynandı.
Karşılaşmanın ilk dakikalarında İsrailli taraftarların Fransız seyircileri darbettiği anlara ait görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı, olay Fransız muhalefetinin tepkisine neden oldu.
Fransız makamlarının Filistin bayrağının getirilmesini yasakladığı maç sırasında, 20 yaşındaki gazeteci ve tarih okuyan üniversite öğrencisi Hoarau, tribünde Filistin bayrağını açtı ve o ana ait kareyi X hesabından paylaştı.
Hoarau, fotoğrafıyla birlikte "Hiçbir özgürlük kısıtlayıcı önlem, Gazze'de devam eden katliamı unutturamaz." ifadelerini kullanarak, Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau'nun X hesabını etiketledi. Emmanuel Hoarau, ayrıca "Özgür Filistin" yazısını paylaştı.
"Gazzelilerin bu fotoğrafı görmesi içimi ısıttı"
Hoarau, maç günü yaşadıklarını ve tribünlerdeki atmosferi AA muhabirine anlattı.
Maçın devre arasında, Fransa ve İsrail'inki haricinde bayrak çıkarma yasağına rağmen Filistin bayrağı açtığını belirten Hoarau, "Filistin bayrağını çıkardım çünkü 1 yıldır Gazze bombalanıyor ve uluslararası toplum tepki vermiyor. Dünyanın 6. gücü ve ABD ile birlikte İsrail'e ana silah satıcılarından olan Fransa da tepki vermiyor." dedi.
Hoarau, Gazze'de yaşananlar karşısındaki bu sessizliği "suçlu" bulduğunu vurgulayarak, "Bir Fransız vatandaşı olarak, insan hakları ülkesinin bir mensubu olarak, Gazze'de 1 yıldır her gün bombalanan binlerce kadın, çocuk ve erkek siviller karşısında sessiz kalamayacağımızı düşünüyorum. Bu eylemi bu yüzden yaptım." ifadelerini kullandı.
Maç sırasında Filistin bayrağı çıkardığını, fotoğrafını çeken kişi ve yanında oturanlardan başka kimsenin görmediğini kaydeden Hoarau, paylaştığı fotoğrafın sosyal medyada viral olduğunu gören stattaki bir güvenlik görevlisinin, maçın 65. dakikasında kendisini dışarı çıkardığını söyledi.
Henüz bu eylem nedeniyle adli bir sorunla karşılamadığını anlatan Hoarau, ancak maçta Filistin bayrağı açtığı için sosyal medyada İsrail destekçilerinin bazı tehditlerine maruz kaldığını belirtti.
Hoarau, Filistin bayrağını kendisinden alan güvenlik görevlisinin, ardından bayrağı iade ettiğini dile getirdi.
Uluslararası toplumdan, Arjantin, Norveç, İskoçya, Irak ve Malezya'dan olumlu ve sevgi dolu mesajlar aldığını anlatan Hoarau, "Tabii ki Gazze'den de mesajlar aldım. Gazzelilerin bu fotoğrafı görmesi içimi ısıttı." ifadelerini kullandı.
"Dünyada halk Gazze ile beraber"
Hoarau, "Dünyada halk Gazze ile beraber. Bazı hükümetlerin de öyle olduğunu ancak kendilerinden daha güçlü devletlerin etkisi altında oldukları için görüşlerini beyan edemediklerini düşünüyorum." diye konuştu.
Fransa, ABD veya başka yerlerde halkların seferber olması halinde Batılı ülkelerin de Gazze konusunda hareket etmek durumunda kalacağını belirten Hoarau, "Harekete geçebiliriz, eğer yarın İsrail'e silah teslimatını durdurursak, İsrail artık Gazze'yi, Lübnan'ı bombalayamaz." dedi.
Hoarau, kamusal alan olan stada bir bayrağın getirilmesinin yasaklanmasının "ifade ve vicdan özgürlüklerini yasaklamak" anlamına geldiğini vurgulayarak, "Bir garda veya sokakta 'Özgür Filistin' diyebilirken, 14 Kasım'da Fransa'yı İsrail ile karşı karşıya getiren bir maçta niye 'Özgür Filistin" diyemeyeceğimi anlamıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Maç sırasında Filistin bayrağını, Fransa'daki iktidarın, ifade ve vicdan özgürlüklerini tehdit ettiğini göstermek amacıyla da açtığını anlatan Hoarau, ülkede 1789'da yayımlanan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nden bu yana ifade özgürlüğünün tüm Fransızlar için önemli olduğunun altını çizdi.
Hoarau, hem Gazze'yi hem de bir Fransız olarak haklarını savunmak için maçta bu eylemi yaptığını kaydetti.
Tribünlerde çıkan kavgayla ilgili de Hoarau, "İsrail tribünü, bulunduğum yerin hemen üstündeydi. 12. dakikada arbede yaşandı, o anda nedenini anlayamadım. Ardından videolar da gördük ancak sosyal medyadaki videolar, resmi bir kaynaktan onay gelene kadar her zaman biraz belirsizdir." ifadelerini kullandı.
Hoarau, bombalar altında yaşayan Gazzeliler ve Lübnanlılara güç dileyerek, "Onlar tarihin doğru tarafındalar ve insanlık uyandığında barış içinde yaşayacaklar ve tüm özgürlüklerden faydalanabilecekler. Biz bunu bekliyoruz." diye konuştu.