Orta Doğu

Gazze'de sokaklar mezarlıklara dönüştü

Abluka altındaki Gazze Şeridi'nde aileler, İsrail saldırılarında ölen yakınlarının cenazelerini, bombardımanın devam etmesi nedeniyle mezarlıklara ulaşamadıkları için rastgele kazılmış toplu mezarlara defnetmek zorunda kalıyor.

Abone Ol

Filistinliler devam eden bombardımanlar nedeniyle mezarlıklara ulaşamadıkları için ölen yakınlarını defnetmek için meydanlar, futbol sahaları, çarşılar, sokaklardaki boş alanların yanı sıra hastanelerin, düğün salonlarının, okulların ve evlerin bahçelerine mezarlar kazıyor.

Bazı Filistinliler, bu mezarlıkların geçici olacağını, insani ara veya ateşkes ilan edildiğinde cenazelerin kentlerdeki resmi mezarlıklara nakledilebileceğini söyledi.

Rastgele kazılan 120 mezar belgelendi

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Med) Gazze Şube Başkanı Rami Abduh, AA muhabirine, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenleri gömmek için Gazze'nin çeşitli bölgelerinde kazılan toplu mezarlar tespit ettiklerini belirtti.

"Gazze'dekiler, mezarlıklara ulaşmanın zorluğu nedeniyle mahallelere, evlerin bahçelerine, yollara, düğün salonları ve spor sahalarına kazılan rastgele toplu mezarlara yöneldi." diyen Abduh, "3 veya daha fazla aile ferdinin defnedildiği 120'den fazla rastgele toplu mezar belgeledik." ifadelerini kullandı.

Abduh, ailelerin, "yolların kesilmesi, altyapının tahrip edilmesi ve devam eden bombardıman" nedeniyle mezarlıklara ulaşmanın imkansız hale gelmesi sonucu bu seçeneğe başvurduğunu aktararak "Aile bireylerinin çoğunun veya tamamının kaybı sonucu defin işlemlerinde büyük zorluklar yaşanıyor ve bu nedenle defin işlemleri yapılamıyor." diye konuştu.

Toplu mezarlar "zorunlu seçenek"

Şifa Hastanesi kasım ayında kuşatıldığında gerçek bir mezarlığa dönüştü.

İsrail ordusunun bazıları çürüyen cenazeleri çıkarmalarına izin vermemesinin ardından hastane yönetimi, toplu mezarlar kazarak, ölenleri defnetmek zorunda kaldı.

Gazze'de sağlık hizmeti veren en büyük kuruluşlardan biri olan Şifa Hastanesi, günlük binlerce hasta ve yaralıyı kabul etmesinin yanı sıra ihtiyaç duyan sığınmacılara da hizmet veriyordu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir Abdullah el-Berş daha önce yaptığı açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki personelin 12 Kasım'da, İsrail bombardımanı sonucu ölen yaklaşık 100 Filistinlinin cenazesini hastanede defnettiğini belirtti.

İsrail ordusu 14 Kasım'da çevresinde çatışmaların yaşandığı ve birkaç gün kuşatma altında tuttuğu hastaneye baskın düzenledi. İsrail güçleri 10 gün sonra geri çekilirken arkasında çok sayıda ölü ve yaralı bıraktı.

Gazze'nin batısında yer alan Filistin Kızılayına bağlı Kudüs Hastanesi ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi'nde de durum çok farklı değildi.

İsrail ordusu kasım ayında söz konusu iki hastaneyi de günlerce kuşatma altına alıp bombaladıktan sonra hastanelere farklı zamanlarda baskınlar düzenledi.

Bu hastanelerin bahçesinde onlarca Filistinlinin naaşı toprağa verildi.

Kudüs Hastanesi'nde görev yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen doktorlardan biri AA muhabirine, "hastanenin kuşatma altında olduğu dönemde çürümeye başlayan birkaç cesedi hastanenin yeni binasındaki küçük bir bahçeye gömmeye karar verdiklerini" kaydetti.

Kasım ayında zorla tahliye edilmeden önce hastanenin koridorlarında ölülerin yığıldığını söyleyen Filistinli doktor, "cesetlerden çürüme kokusunun yayılması ve İsrail ordusunun cenazeleri mezarlıklara defnetmeye izin vermemesi nedeniyle bu adımı atmak zorunda kaldıklarını" aktardı.

9 Aralık'ta İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'nda sokak, meydan ve boş alanlardaki "toplu mezarları" görüntüledi.

İsrail ordusunun havadan ve karadan saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de bulunan Cibaliya Mülteci Kampı'nda kabristanların dolması ve yoğun saldırılar nedeniyle mezarlıklara ulaşılamadığı için halk, saldırılarda hayatlarını kaybeden yakınlarını çarşıdaki boş alanlara defnetti.

Al Jazeera televizyonu için çalışan gazeteci Enes eş-Şerif de 11 Aralık'ta Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda yaşamını yitiren babası Cemal eş-Şerif'in (65) cenazesini saldırılardan dolayı mezarlığa ulaşmakta güçlük çekmesi nedeniyle bir okulun avlusuna gömmek zorunda kaldı.

Cenazeler hastanelerde çürümeye başlamıştı

Gazze'de yerel bir gazetede çalışan gazeteci Edhem eş-Şerif, "Şehit sayısının artması ve hastanelerde cenazelerin birikmesi, hareket zorluğu ve birçok mezarlığa ulaşılamaması nedeniyle halk ve sağlık personeli, şehitleri yeni toplu mezarlara defnetmek zorunda kaldı." diye konuştu.

Gazze'den ayrılmayı reddederek şehrin merkezindeki Ed-Derac Mahallesi'nde yaşamaya devam eden Şerif, şunları söyledi:

"Hastanelerde kimliği belirlenemeyen onlarca ceset zamanla çürümeye başladı ve kokmaya çıktı. Bu durum hastalar, yaralılar, yerinden edilmiş kişiler ve sağlık personeli için sıkıntı teşkil ediyordu."

Şerif, kendisinin de Gazze kentinin doğusundaki Derac Mahallesi'nde bir doktorun bulduğu 500 metrekarelik alana kimliği belirsiz 120 cenazeyi toprağa verme görevini üstlendiğini kaydetti.

Gazeteci Şerif, "İsrail ordusunun kara saldırıları nedeniyle Gazze kentindeki hastanelerde sağlık personeli ve yerinden edilmiş kişilerin tek seçeneği, ölenlerin gömülebileceği en yakın boş arazileri aramak." ifadelerini kullandı.

8 bin kayıp bildirimi bulunuyor

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail'in Gazze'nin güney ve kuzey bölgelerinde yıktığı binaların enkazları altında kalanlara ilişkin 8 binden fazla kayıp bildirimi olduğunu belirtti.

Sözcü Basal, "İsrail ordusunun Gazze'deki tüm yerleşim yerlerini sakinleriyle beraber hedef alarak yok ettiğini" vurguladı.

İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere, 18 bin 787 Filistinli öldü.

Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 118'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 449 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 287 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Lübnan'daki Hizbullah'ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 104 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü.

Gazze'de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.