Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail güçlerinin aralarında Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye’nin de bulunduğu bazı sağlık çalışanlarını alıkoymasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kudra, “İşgal ordusunun sağlık çalışanlarını alıkoymasıyla ilgili bir rapor sunulana kadar yaralıların ve sağlık personelinin tahliyesine ilişkin Dünya Sağlık Örgütü ile tam koordinasyonu durdurma kararı aldık.” dedi.
Gazze’nin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesinin kuşatma, baskın ve yıkıma maruz kaldığını hatırlatan Kudra, “Birleşmiş Milletler, Şifa Hastanesinde bulunanların tahliyesi için DSÖ aracılığıyla bir koordinasyon kurulduğunu bize bildirdi.” diye konuştu.
Kudra, “DSÖ’nün temsil ettiği bir BM konvoyu Şifa Hastanesinde en korkunç Nazi uygulamalarına maruz kalan hasta ve sağlık personelinin bir kısmının tahliyesi için dün harekete geçti.” ifadesini kullandı.
BM konvoyunun dün İsrail güçlerince Gazze’nin kuzeyini güneyinden ayıran kontrol noktasında 7 saat durdurulduğunu aktaran Kudra, İsrail ordusunun, aralarında Şifa Hastanesi Müdürü Ebu Silmiyye’nin de bulunduğu birçok sağlık çalışanını alıkoyduğunu belirtti.
İsrail güçlerinin, hastalara ve sağlık çalışanlarına şiddet uyguladığının altını çizen Kudra, sağlık çalışanlarının alıkonulmasından İsrail ve BM’nin sorumlu olduğuna dikkati çekti.
İsrail basını, Ebu Silmiyye'nin sorgulanmak üzere alıkonulduğunu yazdı
İsrail ordusunun alıkoyduğu sağlık çalışanlarının sayısı bildirilmedi. Konuya ilişkin DSÖ’den ve İsrail tarafından bir açıklama yapılmadı.
İsrail devlet televizyonu KAN’ın, ismi açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberinde ise, Ebu Silmiyye’nin İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Shin-Bet (Şabak) tarafından sorgulanmak üzere alıkonulduğu belirtildi.
İsrail ordusunun Şifa Hastanesi baskını
İsrail ordusu, 15 Kasım sabahı Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu, bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlemişti.
İsrail'in, baskının ardından tüneller ve cephanelikler yerine binada bulduğunu iddia ettiği paslı silahlar ve birkaç kamerayı kanıt olarak sunması, eleştirilere neden olmuştu.
İsrail ordusu, Şifa Hastanesindekilerin araçsız bir şekilde hastaneyi boşaltmalarını istemiş ancak yaralı ve hastalarından bir bölümünün hastaneden yürüyerek çıkması mümkün olmadığı için bazı doktorlar ve hastane çalışanları da hastanede kalmıştı.