Orta Doğu

Hamas yöneticisi Ebu Zuhri: "ABD, İsrail'in ateşkese engel olan tutumunu benimsiyor"

Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, ABD yönetiminin, İsrail'in ateşkese engel olan tutumunu benimsediğini ve bunun Washington'un Tel Aviv'i Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını durdurmaya zorlama konusundaki ciddiyetsizliğini yansıttığını söyledi.

Abone Ol

Ebu Zuhri, yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için yürütülen müzakere sürecine işaret ederek, "ABD, anlaşmayı imzalaması için İsrail'e baskı konusunda ciddi değil. İsrail her seferinde yeni şartlar dayatıyor, ABD yönetiminin de Tel Aviv'in bu tutumunu benimsiyor." diye konuştu.

Şu ana kadar Gazze'de ateşkes sağlanması ve esir takası anlaşmasındaki aksaklıkların sebebinin de bu durum olduğunu aktaran Ebu Zuhri, şunları aktardı:

"Hamas, Mısır, Katar ve ABD'li arabulucuların 2 Temmuz'daki önerisini kabul etti. Ancak İsrail, önerinin ABD Başkanı Joe Biden'ın konuşmasının ilkelerine ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına dayanmasına rağmen anlaşmaya yeni şartlar dayattı."

Ebu Zuhri, Hamas'ın tutumuna ilişkin, "Hamas olarak 2 Temmuz'da açıklanan teklife bağlılığımızı teyit ettik ve bu anlaşmanın uygulanması için bir planın yapılmasını bekliyoruz." dedi.

İsrail ile Hamas arasındaki müzakere sürecinin geleceği ve bu yöndeki çabalara da değinen Ebu Zuhri, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sonuç itibariyle Gazze Şeridi'nde işgalcinin sürdürdüğü bir soykırım savaşı söz konusu. Bu saldırıların ve işlenen suçların önüne geçilmesi için uluslararası tüm kesimlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor.

Ateşkesin garanti edilmesi için bu müzakerelere katıldık ancak işgalci İsrail, Hamas'ın bu müzakerelere katılmasını yanlış anladı ve Gazze'deki soykırım savaşını sürdürüyor."

Topun artık İsrail ve ABD'nin sahasında olduğunu dile getiren Ebu Zuhri, "ABD yönetimi, gerçekten bir anlaşmanın sağlanmasını istiyorsa işgalci İsrail'i, Filistin halkına yönelik saldırılarını durdurmaya ve daha önceki anlaşmalara bağlı kalmaya zorlasın." diye konuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Biden'ın açıkladığı ateşkes taslağının İsrail'in hazırladığı tekliften farklı olduğunu ileri sürerek yeni şartlar eklenmesini talep etmişti.

Netanyahu, Gazze'yi ikiye ayıran Netzarim Koridoru ve Gazze Şeridi ile Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru'nun yanı sıra Refah Sınır Kapısı'ndaki İsrail işgalinin devam etmesini istemişti. Bunlara ek olarak Netanyahu, Hamas üyelerinin Gazze'nin diğer bölgelerinden kuzeye geçmesinin engellenmesini şart koşmuştu.

"Mücadelemize devam ediyoruz"

Hamas yöneticilerinden Ebu Zuhri, Gazze'deki sıcak gelişmelere de değinerek, "Her koşulda Filistin halkını korumayı ve işgalciye karşı mücadelemizi sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

İşgal altındaki Batı Şeria'daki son gelişmelere ve İsrail ordusunun saldırı alanını genişletmesine ilişkin "Siyonist işgalciler, sadece Gazze'de değil, Batı Şeria'da ve Filistin'in her noktasında suç işlemeyi sürdürüyor." ifadelerini kullanan Ebu Zuhri, şunları kaydetti:

"İşgalciler, suçlarına paravan olması için ABD ve Avrupa'ya yatırım yapmaya devam ediyor. Batı Şeria'da (Aksa Tufanı) 7 Ekim olmadı ancak buna rağmen İsrail uçakları her gün Batı Şeria'daki kentleri, beldeleri ve mülteci kamplarını bombalıyor."

İsrail tarafından Batı Şeria'daki Filistinlilerin göçe zorlanması politikasının dayatılması gerektiğine dair açıklamalara dikkati çeken Ebu Zuhri, "Bu, Filistin halkını ve davasını hedef alan bir İsrail planıyla karşı karşıya olduğumuzu doğruluyor." diye konuştu.

Batı Şeria'da çatışmaların devam ettiğini vurgulayan Ebu Zuhri, şunları söyledi:

"Halkımız bu planlara ve suçlara teslim olmayacak. Biz işgale her türlü şekilde karşı koymaya devam edeceğiz. Evet, büyük acılar yaşanıyor ama işgalciler de büyük bedeller ödüyor. Siyonist işgale karşı mücadeleye devam edeceğimizi vurguluyoruz ve bu mücadeleyi mümkün olan her şekilde geliştirmek için çalışacağız."

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 589'u çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin 602 Filistinli öldü, 93 bin 855 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.