İİTOB 9. Yönetim Kurulu ve 3. Genel Kurul Toplantısı, Türkiye Ombudsmanlığının ev sahipliğinde İstanbul Anadolu Hakimevi'nde başladı.
Birliğin başkanlığını yürüten Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, açılış konuşmasında, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde "Türkiye Yüzyılı"na girdiğini, hem içeride hem de dış dünyada çok önemli başarılara imza attığını söyledi.
Malkoç, Türkiye'nin hak, hukuk ve adalet konusunda Balkanlar'ın, Orta Doğu'nun, Kafkaslar'ın öncülüğünü yaptığı gibi İslam aleminin de başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünya nezdinde hak ve hukukunu dile getirdiğini belirterek, "İnsanların unuttuklarını hatırlatıyor. Bu anlamda Türkiye cazibe merkezi." dedi.
İİTOB kongresinin yarın da devam edeceğini kaydeden Malkoç, "Özellikle Türkiye'nin seçimler, demokrasi, seçimlerin adil yapılması ve yarışma konusunda mayıs ayında yaşadığı süreç tüm İslam dünyasına örnek olmuş. Bütün dünyada gıptayla izlendiği gibi İslam dünyasına da örnek olduğunu bu toplantıda müşahede ettik." diye konuştu.
Malkoç, kongreye İslam dünyasından 32 ülkeden ombudsmanın katıldığını ve Türkiye'nin yeniden birlik başkanlığını yürütmesini umduğunu söyledi.
Dünyanın hakkaniyete, adalete ve insan haklarına ihtiyacı olduğunun altını çizen Malkoç, "Afrika'da, Asya'da yaşananlar, Karabağ'da, Libya'da, Filistin'de veya Ukrayna Savaşı'nda yaşananlar bunu çok açık ve net olarak ortaya koymaktadır. Özellikle de son birkaç yıldan beri Avrupa'da ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı zirveye çıkmıştır. Ve son zamanlarda da Kur'an-ı Kerim'e karşı saldırılar başlamıştır. Avrupa'nın birçok ülkesinde Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını o devletin bazı yöneticileri teşvik etmektedir. Hatta korumaktadırlar. İşte bu anlamda İslam Ülkeleri Ombudsmanlar Birliği Kongresi çok anlamlıdır. Umut ediyorum yarınki kapanış bildirgesinde bu da vurgulanacaktır." ifadelerini kullandı.
Malkoç, Kur'an-ı Kerim'e, İslam'a karşı yapılan bu saldırıları kınarken hiç kimsenin kutsalına hakaret edilmediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Herkesin dini değerlerine Müslümanlar olarak saygı gösterilmiştir. Başta tüm dünyadaki insan hakları savunucuları, ombudsmanlar ve vicdan sahibi devlet yöneticileri, dini değerlere saldırılar konusunda, insan hakları konusunda daha duyarlı olmaya teşvik edilmiştir. Ombudsmanlar olarak bizim görevimiz, insan haklarını korumak ve gelişmesini temin etmek, hukukun ve adaletin idareciler nezdinde hem hatırlanmasını sağlamak hem de uygulamalarda hukukun üstünlüğüne, hakkaniyete yer verilmesini temin etmektir."
Türkiye'nin, şikayetlerin iletilebileceği kurumlar açısından zengin bir ülke olduğu dile getiren Malkoç, Türkiye'nin bu konudaki tecrübelerini Avrupa, Afrika ve Asya'dan gelen ombudsmanlarla paylaştıklarını anlattı.
"Sorunları, talepleri ortaklaşa konuşmak çok önemli"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz da her şeyin yargı üzerinden çözülmeye çalışıldığını ancak yargının en son makam olduğunu belirtti.
Sadece yargı üzerinden sorunların çözülemeyeceğini ifade eden Yılmaz, Türkiye'de birçok mağduriyetin giderilmesi için yeni kurum ve kuruluşların oluşturulduğunu, bunlardan birinin de Kamu Denetçiliği Kurumu olduğunu söyledi.
Yılmaz, vatandaşların bu kurumlar vasıtasıyla sıkıntılarını, taleplerini mahkemelere gitmeden halledebilme imkanına kavuştuğuna vurgu yaparak, bu kurumlara çok önem verdiklerini ifade etti.
İslam ülkeleri arasında da böyle bir birlikteliğin yaşanmasının sevindirici olduğunu kaydeden Yılmaz, "İnsan olan her yerde sorunlar, talepler, mağduriyetler aşağı yukarı aynı. Her ülkenin durumuna göre bunlar değişebilir ama bunları bir masa etrafında ortaklaşa konuşmak, dile getirmek çok önemli." dedi.
Yönetim Kurulu toplantısında, Azerbaycan, KKTC, Fas, İran, Cibuti, Katar ve Libya'nın da aralarında bulunduğu ülkelerden gelen ombudsman ve insan hakları temsilcileri de birer konuşma yaptı.
Birliğin kongresine yarın devam edilecek.