İsrail ordusu, 7 Ekim'den bu yana yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni gece gündüz bombalamayı sürdürüyor.
Gazze'nin her bölgesini hedef alan İsrail saldırıları, bugün öğleden sonra bölgenin kuzeyinde yoğunlaştı.
İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun Mahallesi'ne çok sayıda hava saldırısı düzenledi.
Saldırılar nedeniyle Beyt Hanun Mahallesi'ndeki birçok bölgeden dumanlar yükseliyor.
Beyt Hanun'dan yükselen dumanlar, sınırın karşı tarafında yer alan İsrail'in Sderot kentinden de net şekilde görülebiliyor. Ayrıca hava saldırılarının neden olduğu patlama sesleri Sderot kentine kadar ulaşıyor.
İsrail ordusuna ait obüsler de sık sık bölgeye saldırılar düzenliyor.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 310'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında öldürülenlerin sayısının 3 bin 38'i çocuk, 1726'sı kadın ve 414'ü yaşlı olmak üzere 7 bin 326'ya çıktığını, 18 bin 967 kişinin de yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 110 Filistinlinin öldüğü, 1900'den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.
Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 46 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi'nden 6, Hamas'tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde gıda ve içme suyu konusunda ciddi kriz yaşanırken halk temiz olmayan suları tüketmek zorunda kalıyor.
İsrail'in ayrıca hastaneleri hedef alması ve kısıtlamaları dolayısıyla da hastanelerin önemli bir kısmı hizmet dışı kalırken, geriye kalan diğer hastanelerde hastalara ve yaralılara sağlık hizmeti vermek için gerekli ilaç ve tıbbi ekipman krizi yaşanıyor.