Orta Doğu

"İsrail'in Gazze saldırılarına özel uluslararası mahkeme kurulmalı" önerisi

Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hayati Aktaş, 1949 Cenevre Sözleşmesi'ne göre, Gazze'deki saldırılar nedeniyle İsrail'in savaş suçu işlediğini ve sorumluların uluslararası mahkemede yargılanması gerektiğini bildirdi.

Abone Ol

Aktaş, İsrail'in, dünyanın gözü önünde Gazze'de insanlığa karşı suç işlediğini belirtti.

Uluslararası hukuk sistemine göre savaş ortamında tarafların uyması gereken kurallar olduğunu aktaran Aktaş, İsrail'in hiçbir kurala uymadığını söyledi.

Harp Zamanında Sivillerin Korunmasına İlişkin 1949 Cenevre Sözleşmesi bulunduğunu anımsatan Aktaş, şunları söyledi:

"Dünyanın büyük bir kısmı tarafından kabul gören, Birleşmiş Milletlere üye devletler tarafından da desteklenen 1949 Cenevre Sözleşmesi'ne göre, savaşların nasıl yapılacağı, askeri saldırıların nasıl olacağı düzenlenmiş. Silahlı çatışma hukuku, uluslararası insani hukuk diye bahsettiğimiz kısımda her şey net olarak ortaya konulmuş. Gazze'de sivillerin bombalanması, sivil hastanelerin yok edilmeye çalışılması İsrail'in savaş suçu işlediğini ortaya koyuyor."

Aktaş, 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan insanlık dışı uygulamaların, katliamların ortaya çıktığında uluslararası toplumda büyük infial oluşturduğunu ve uluslararası bir mahkemenin kurularak sorumluların yargılanması fikri doğduğunu ifade etti.

Savaş sonrası oluşturulan Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesinde Nazi liderlerinin, Tokyo Savaş Suçları Mahkemesi'nde de Japon yetkililerin yargılandığını anlatan Aktaş, Gazze'de yaşananlarla ilgili de sorumluların uluslararası mahkemede yargılanması gerektiğini bildirdi.

Bunun için harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Aktaş, "Gazze saldırılarıyla sınırlı ve sadece bu olayları inceleyecek uluslararası bir mahkeme kurulması lazım. Sorumlular uluslararası mahkemede yargılanmalı." dedi.

"Ulus güvenliğimiz açısından tehlike gelmeden tedbir alınmalı"

Dünya liderlerinin yaşananlar karşısında net bir tavır ortaya koyması gerektiğinin altını çizen Aktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem insani açıdan hem de uluslararası ceza mahkemesi konusunda Türkiye'nin tepkisini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Erdoğan'ın gerekli tavrı sergilediğini ve tutumunu bilim insanı olarak desteklediklerini ifade eden Aktaş, "Bazen 'Biz Arap değiliz ki niye üzülüyoruz?' deniliyor, her şeyden önce insanız, bunu göz ardı etmemek lazım. Ayrıca tarihsel argümanlara baktığımız zaman bu coğrafya bizim. Hem insani hem coğrafya hem de ulus güvenliğimiz açısından tehlike bize gelmeden tedbir alınmalı." diye konuştu.

Prof. Dr. Aktaş, uluslararası pozisyonda, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarındaki fotoğrafın arkasını da iyi görmek ve değerlendirmek gerektiğini belirtti.

ABD, İngiltere ve Fransa liderlerinin açıklamalarının iyi okunması gerektiğine işaret eden Aktaş, "Amerika, 'İsrail kendini savunuyor' diyor, İngiltere, 'Biz İsrail'in yanındayız.' diyor. Netanyahu, bunu bir din savaşlarına döndürmeye çalışıyor ki o zaman bütün Hristiyan dünyasını yanına alacak. Halbuki böyle bir şey yok. Ama orada masum insanlar katlediliyor. İsrail 'Öyle mi böyle mi?' derken Gazze gidiyor. İsrail, Filistin'i tamamen yok ettiği zaman biz İsrail ile komşu olduk sayılır, denizden. Uluslararası ilişkiler bakımından endişelenecek senaryolar var. Bir şekilde dünyanın bu insanlık dramına bir son vermesi lazım." sözlerine yer verdi.