RAI'de yayınlanan "Codice (Kod)" isimli teknolojik gelişmelere ilişkin özel programda, Türkiye'nin savunma sanayisinde son dönemde yaptığı atılımlara geniş yer verildi.
Türk savunma sanayisinin öncü firmalarından Baykar, ASELSAN ve TUSAŞ'ın tesislerinde yapılan çekimlerde, bu firmaların ürettiği TB2, Kızılelma, KAAN, son model radar ve elektromanyetik savunma araç ve gereçleri tanıtılarak bunların dünyada ses getirdiği belirtildi.
Programda Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu ile ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Özgür Taylan Sarı'nın açıklamalarına da yer verildi.
Baykar'ın ürettiği TB2 model İHA için "İstanbul'da üretilen bir İHA, bir anda Rus ordusunun dehşeti haline geldi. Türkiye'nin küresel jeopolitik yapıların başrol oyuncusu olmasını sağlayan bir savaş aracı. Baykar, ABD ve Çin şirketlerinin hakim olduğu yüksek teknoloji sektöründe öncü olmayı başarmıştır. TB2, açık ara dünyanın en çok satan İHA'sıdır." denildi.
Programdaki röportajda TB2'nin dünyanın açık ara en çok satan İHA'sı olmayı nasıl başardığı sorusu yöneltilen Selçuk Bayraktar, "2000'li yıllarda küçük bir ekibin ilk Türk insansız hava aracını yapmasıyla yola çıktık. Formula 1 takımı gibi çalışıyoruz. Son derece hızlıyız, sektörü tanıyoruz, savaş alanında da ürünlerimizi takip ediyoruz. Buradan inovasyonumuz doğuyor. Tüm İHA sistemlerimiz Türkiye’de tasarlanıp üretiliyor. Sensörlerden motorlara ve silahlara kadar." dedi.
TB2'nin deniz versiyonu TB3'ün denizdeki rekabeti değiştirip değiştirmeyeceği sorusu yöneltilen Bayraktar, "Deniz versiyonunun testlerini de tamamlıyoruz. Uçak gemilerinde hassas iniş tekniklerini iyileştiriyoruz ve çok ileri bir aşamadayız. Bu yıl içerisinde her şeyi tamamlayacağız." yanıtını verdi.
Bayraktar, geliştirmekte oldukları Kızılelma'ya ilişkin de "Kızılelma 'nihai amaç' anlamına gelen Türkçe bir kelimedir. Startup olarak başladığımızdan beri en büyük hayalim ilk Türk insansız savaş uçağını yapmaktı. Çünkü bu hava savaşının geleceğidir. Mevcut tüm savaş uçaklarının yerini bu tür savaş uçakları alacak. Ukrayna'da, Dağlık Karabağ'da kullanılan İHA'larımız devrim niteliğindeydi. Ama Kızılelma daha da ileri gidecek." diye konuştu.
RAI'nin programında "Genç Türklerin idolü haline gelmiş biri" olarak bahsedilen Selçuk Bayraktar'ın nesiller boyu genç teknolojik girişimciler yetiştirme hedefinde olduğu da ifade edildi. Programda Bayraktar'ın şu ifadelerine yer verildi:
"Türkiye'de kimse kendini ileri teknolojilere adamayı düşünmüyordu. Kimse kendi yenilikçi kalkınmasını yaratmanın mümkün olduğunu düşünmüyordu. Çünkü bu açıdan bakıldığında bir ekosistem yoktu. Tüm ileri teknoloji yeniliklerinin bağlantılı olduğu savunma alanından başlayarak bir kıvılcım yarattık. Artık Türkiye'de bir genç, dünyanın en iyisi olabilecek teknolojik ürünler yaratmanın mümkün olduğunu biliyor. Türkiye'de teknoloji sektörünü, refahın daha adil dağılımının itici gücü haline getirdik."
"Türk teknolojik kalkınmasının sırrı sadece İHA'larda değil"
RAI'nin programında ayrıca "Türk teknolojik kalkınmasının sırrı sadece İHA'larda değil. Elektromanyetik savaş alanında elektronik son nesil radar ve ekipmanların üretilmesinde de yatıyor." denilerek ASELSAN'ın ürettiği özel radarlara ve sinyal karıştırıcılara değinildi.
Programda görüşlerine yer verilen ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Sarı, küçük ve alçak irtifadan uçan dron sistemlerinin yarattığı tehditlerin büyüdüğüne işaret ederek, geliştirdikleri sinyal karıştırıcı sistemlerin dron ile operatörü arasındaki bağlantıyı kestiğini, bunlara dayanıklı dron sistemlerini durdurmak için geleneksel silah sistemlerinden savunma topları yaptıklarını söyledi.
"Ülke 5. nesil savaş uçağını kendisi geliştiriyor"
RAI'nin özel programında TUSAŞ'ın geliştirdiği 5. nesil savaş uçağı KAAN'a ayrı parantez açıldı. KAAN için "Savunma sanayisinin ilerleyişini gösteren ülke, artık ABD’nin ünlü F-35'i gibi radarlara görünmeyen teknolojiye sahip beşinci nesil savaş uçağını kendi başına geliştiriyor." yorumu yapıldı.
Programda TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu'nun KAAN'ın tasarımı, kullanılan malzemeler ve motorları gibi üç ana faktör sayesinde düşük görünürlüğe sahip olduğuna ilişkin ifadeleri de yer aldı.