Türkiye

Marmara Üniversitesi öğrencileri İsrail'in Gazze'ye saldırılarına tepki gösterdi

Marmara Üniversitesi öğrencisi bir grup, İsrail'in abluka altındaki Gazze'de yüzlerce kişinin ölümüne neden olan el-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği saldırılara tepki gösterdi.

Abone Ol

Üniversitenin Göztepe Yerleşkesi önünde toplanan gruptakiler, Türk ve Filistin bayrakları taşıyarak tekbir getirdi, "Baby killer Israel" yazılı pankart açtı.

"Kudüs özgür değilse dünya tutsaktır", "Nehirden denize özgür Filistin", Bebek katili İsrail", "Savaş değil soykırım" yazılı dövizler taşıyan öğrenciler, "Marmara'dan Gazze'ye direnişe bin selam", "Katil İsrail, iş birlikçi ABD", "Siyonizme karşı omuz omuza" sloganları attı.

Grup adına açıklama yapan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Ömer Faruk Yüzükçü, dünyanın gözü önünde "vahşice işlenen soykırıma karşı" insani ve vicdani sorumluluk bilinciyle hareket eden bir grup öğrenci olduklarını söyledi.

İsrail'in, devam eden ve 17 Ekim akşamı el-Ehli Baptist Hastanesine yönelik saldırısında yüzlerce sivil ve hastanın ölümüyle artan zulmün karşısında sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Yüzükçü, zulme karşı insanlık onurunu korumak gayesiyle hukuki ve vicdani haykırış için toplandıklarını belirtti.

Yüzükçü, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saydığını, en temel hakları ihlal etmekten asla imtina etmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Üstelik yürüttüğü saldırıları ve politikaları uluslararası kuruluşların, kamuoyunun ve devletlerin gözü önünde, maalesef onların da destekleriyle alçak ve şımarık bir tavır takınarak gerçekleştirmektedir. Ne yazık ki başta Birleşmiş Milletler olmak üzere sözde dünya barışını koruyan örgütler çözüm üretmek bir tarafa tepki göstermek konusunda dahi yetersiz kalmaktadır. İsrail'in kontrol ettiği medya kuruluşlarının yalan haberleri ve uygulattığı sansür, insanlığın yaşadığı bu vahşetin anlaşılmasını güçleştirmeye çalışmaktadır. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın ordudaki tüm savaş kurallarının kaldırıldığı ve askerlerin savaş esnasında hiçbir şeyden sorumlu tutulmayacakları yönündeki açıklamasıyla, ufacık bir kara parçasına hapsedilmiş 2 milyonu aşkın insanı 'insansı hayvanlara benzetmesi' nasıl bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir."

İsrail'in 16 yıldır Gazze Şeridi'ne kuşatma uyguladığını aktaran Yüzükçü, son olaylarla birlikte bölgeyi elektrik, gıda ve yakıttan tamamen mahrum bıraktığını ifade etti.

Yüzükçü, "İsrail tüm dünyanın gözü önünde boğucu, zehirli veya diğer gazlar ile benzeri sıvı, malzeme veya cihazlar kullanmaktadır. Anadolu Ajansının da açıkça görüntülediği üzere 10-11 Ekim'de beyaz fosfor bombası kullanmıştır." dedi.

Sivillerin yaşamaları için zorunlu ihtiyaçlardan mahrum bırakılarak kasıtlı olarak aç bırakılmalarının bir savaş yöntemi olarak kullanıldığını dile getiren Yüzükçü, yaşanan olayların insanlık onur ve şerefini zedeleyen utanç vesikası olarak insanlığın omuzlarında olduğunu söyledi.

Yüzükçü, her geçen gün saldırılarını artıran, daha fazla sivili ve çocuğu hedef alarak katleden İsrail'e, ulusal ve uluslararası kamuoyu baskısının artırılması gerektiğine dikkati çekerek, "Uluslararası örgüt, kuruluş ve devletlerin iki yüzlü tavrı bırakarak hakikatleri göz önünde bulundurması ve adil davranması gerekmektedir. İşlenen tüm savaş suçlarının ve hak ihlallerinin sorumluları yargı önünde hesap vermelidir. Caydırıcı yaptırım ve müdahalelerle İsrail baskısı ve zulmü bir an önce sonlandırılmalıdır." ifadelerini kullandı.