Orta Doğu

Son 15 günde 25 bini aşkın Suriyeli ülkesine döndü

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "9 Aralık'tan dün akşam itibarıyla yani 15 gün içerisinde kendi gönlüyle Suriye'ye göndermiş olduğumuz Suriyelilerin sayısı 25 binin üzerini geçti." dedi.

Abone Ol

AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Yerlikaya, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de yasal kalış hakkı olan yabancı sayısına ilişkin bilgi veren Yerlikaya, "4 milyon 164 bin 472 bugün itibarıyla Türkiye'de yasal kalış hakkı olan yabancıların sayısı. Bunun 2 milyon 920 bin 119'u geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler. 1 milyon 47 bin 921'i ikamet izinli yabancılar. 196 bin 432'si uluslararası koruma altındakiler." diye konuştu.

Yerlikaya, adres tahkikatları yaptıklarını belirterek, Göç İdaresi Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, valiliklerin de koordinasyonunda çok titiz bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Kapı kapı yasal kalış hakkı olanların her birini saydıklarını anlatan Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Her birinin adreslerini güncel ve her birinin nerede oturduğunu biz biliyoruz. Öyle bir tahkikat yaptık ki İstanbul'da şu anda 506 bin Suriyeli var. Gaziantep'te ikinci sırada 409 bin, Şanlıurfa'da 244 bin, Hatay'da 219 bin, Adana'da 211 bin. Burada sayı olarak en fazla İstanbul'dan başlayıp ilk 20'yi veriyoruz ama oransal olarak yani Suriyeli sayısının ilde yaşayan toplam nüfusa oranı en fazla olan il Kilis, Kilis'te yaşayan nüfusun yüzde 29'u Suriyeli. Gaziantep'te yüzde 16 civarında, Hatay'da yüzde 12,5, Şanlıurfa'da yüzde 10, Mersin'de yüzde 8,79 olarak dağılımını bu şekilde görüyoruz. İstanbul tabii kendisi 16 milyon olduğu için orada sayı olarak 500 binin üzerinde olmasına rağmen yüzde 3 görünüyor."

"Türkiye'de doğan ve yaşayan yaklaşık 875 bin Suriyeli çocuk var"

Bakan Yerlikaya, Türkiye'de bulunan Suriyelilerin demografik bilgilerini titizlikle tuttuklarını dile getirerek, "2 milyon 920 bin Suriyelinin yüzde 61'i Halepli, bunun sayısı 1 milyon 239 bin. İkinci sırada İdlib geliyor, 187 bin, yüzde 9'un biraz üzerinde. Deyrizor 106 bin, yüzde 5,22 civarında. Hama 102 bin, yüzde 5 civarında. Haseke yüzde 4,74. Şam yüzde 4,30 diye sıralanıyor. Burada şunu söyleyelim, Türkiye'de doğan ve yaşayan yaklaşık 875 bin Suriyeli çocuk var, gidenler hariç. 2 milyon 920 binin yüzde 30'u Türkiye'de doğan çocuklar. Bunların hepsini biliyoruz ve dönüşler de bu istikamette oluyor." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'deki Suriyelilerin genel eğitim durumları hakkında bilgi verebilir misiniz?" sorusu üzerine, Suriyelilerin temel uyumuyla ilgili hükümet olarak yaptıklarının en önemli göstergesinin eğitim olduğunu söyleyen Yerlikaya, şunları kaydetti:

"2 milyon 920 bin Suriyelinin 819 bin 265'i bizde okuyan öğrenciler, toplam öğrenci sayısı. Ana sınıfında, ilkokulda, ortaokulda ve lisede. Lisede okuyan 103 bin öğrenci, ortaokulda 273 bin, ilkokulda 398 bin, ana sınıfında 44 bine yakın. Burada şunu söyleyelim, okullaşma oranının yüzde 76,5 olduğunu görüyoruz. Eğitim çağ nüfusu 1 milyon 71 bin, 819 bin de okuyan öğrenci olduğunu görüyoruz. Üniversiteliler tabii bunların dışında. Şu anda halihazırda 60 bin 750 Suriyeli genç bizim üniversitelerimizde eğitim görüyor. Mezun olanlar da 17 bin 379. Ön lisanstan 5 bin 806 mezun, lisanstan 9 bin 223, yüksek lisans 2 bin 196, doktoradan 154 olduğunu tespit ettik."

Yerlikaya, Suriye'de şu anda geçici hükümetin kurulma çalışmaları içerisinde yeni göreve gelen kabine üyelerinden bazılarının bu mezunlardan olduğunu görmenin sevindirici olduğunu belirterek, kamu bürokrasisindeki görev alacaklar içerisinde de Türkiye'den mezun olanlardan önemli kişilerin olabileceğini tahmin ettiklerini ifade etti.

Esed rejiminin devrilmesinden önce de geri dönüşün olduğunu dile getiren Yerlikaya, "Göçü kaynağında yani güvenli bölgeler, harekat bölgeleri, oradaki insani ve vicdani bizim yardımlarımız, briket evlerde olduğu gibi, oradaki temel ihtiyaç maddeleri vermek, eğitimler... Bu kaynağıyla ilgili. O harekatlardan sonra güvenli bölgelerin standartlarının, oradaki huzur ve istikrarın sağlanması 2017'den itibaren 763 bin 443 Suriyelinin gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli yani kayıt altında oraya gittiklerini gösteriyor. Bu, çok önemli rakam." diye konuştu.

Bakan Yerlikaya, 8 Aralık'ta Suriye'nin özgürleşmesi, Suriye'de barış, huzur ve istikrarla ilgili güzel günlerin beklendiğine olan inanışın hem Suriyeliler hem dünya tarafından görülmesiyle son 15 gün içerisinde giden Suriyeli sayısının 25 bini geçtiğini bildirdi.

"Ben memleketime gideceğim, diyor"

Bu yılın 11 ayında, Suriye'ye gidenlerin aylık ortalamasının yaklaşık 11 bin olduğu bilgisini veren Yerlikaya, şunları söyledi:

"9 Aralık'tan dün akşam itibarıyla yani 15 gün içerisinde kendi gönlüyle Suriye'ye göndermiş olduğumuz Suriyelilerin sayısı 25 binin üzerini geçti. Bu, iki haftada 23 bin 440'tı. Bir kıyaslama yapalım, 8'inden itibaren geriye dönük 14 gün içerisinde Suriye'ye dönen aile sayısı 572, 3 bin 433 kişi. 'Suriye özgürleşti, Esed kaçtı' sözü duyulduğu andan itibaren o heyecan, o gurur, o memleket özlemi Suriyelileri kendiliğinden, hiçbir müdahale olmadan 4 bin 136 aile, 23 bin 440 kişi, dünü de ekleyince 15 gün oluyor o zaman rakam 25 bini de aşıyor. İki 14 günü kıyasladığımız zaman 7 kat arttığını görüyoruz.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği oradaki hukukun tanımı şu, 'Eğer biri size sığındıysa bunun gidişi zorla değil. Gönüllü olacak.' Şart bu. Gönüllü olacak, güvenli olacak, onurlu olacak. Biz ona bir madde daha ekliyoruz, düzenli olacak. Biz devletiz. Bizim yaptığımız her şey kayıt altında olması lazım ki biz de tam bunu yapıyoruz. Bugün karşıya gidecek, kendi ülkelerine vatanlarına kavuşacak olan Suriyelilere yapmış olduğumuz tam anlamıyla bu. Dolayısıyla günlük ortalama son 2 hafta 8 Aralık'a kadar 245 kişiden 41 aile, günlükten 1674 kişi yani 295 aileye ulaşmış vaziyetteyiz."

Yerlikaya, gitmek isteyen Suriyelilere, "Bu akşam nerede kalacaksın?" diye sorduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bankaların hiçbirinde para yok, tamamı zalim tarafından kaçırılmış. Hiçbir şey yok. Temel ihtiyaç maddelerinin nasıl karşılandığını biz de sizlerle beraber ekranlardan ve oradaki büyükelçimizden öğreniyoruz, giden STK'larımızın değerlendirmeleriyle görüyoruz. Şimdi böyle bir ortamda bile duramıyor yerinde. 'Ben memleketime gideceğim' diyor. 1,7 milyon memur maaş da alamıyor şu anda. En son Esed bu kadar parayı kaçırırken 20 dolar bile vermemiş. Aylık maaşları 20 dolar. Hizmetlerin hepsi duruyor. Böyle bir ortamdayken diyor ki 'ben memleketime gideceğim.' Şimdi bu 25 bin giden insanlar orada gördüklerini buradakilere aktaracaklar.

Suriye'deki bütün etnik yapı, hepsini kucaklayan, din, mezhep ayrımı gözetmeksizin 'Suriye Suriyelilerindir', onlarla beraber olan bir hükümeti destekleyerek inşallah orada da huzur ve barış ikliminin olduğu, kendisine ve komşularına da terörle zarar vermeyen, öyle bir sıkıntısı gerçekleşmeyen bir Suriye'nin oluşması noktasında da tavsiyeleri, öğütlerini devlet olarak, millet olarak hep onlara göstermeye devam edeceğiz."