Orta Doğu

Suriye'de ortaya çıkarılan toplu mezarlara uzman müdahalesi gerekiyor

Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından hemen hemen her gün, başta başkent Şam olmak üzere ülkenin çeşitli illerinde ve bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar uzmanlar tarafından incelenmeyi bekliyor.

Abone Ol

Küresel Haklara Uyumluluk'ta (GRC) kıdemli uluslararası hukukçu olarak görev yapan Üveys El-Dabiş, Suriye'de gün ışığına çıkarılan toplu mezarlar, bu alanlarda izlenmesi gereken prosedür ve rejimin devrilmesinin ardından belgelerin korunmasıyla ilgili AA muhabirine açıklama yaptı.

Dabiş, çöken Baas rejiminin ardından ülke genelinde arama tarama faaliyetleri kapsamında ortaya çıkarılan toplu mezarlardan cesetlerin çıkarılmasının ve kimliklerinin tespitinin "zor ve tehlikeli" bir iş olduğunu, buralara mayınların yerleştirilmiş olabileceğini ve bu nedenle kazı konusunda profesyonel ekiplerle çalışılması gerektiğini vurguladı.

"Bence şu anda hiçbir Suriyeli bu cesetleri çıkarma kapasitesine sahip değil." değerlendirmesini yapan Dabiş, bu sürecin STK'larla koordinasyon içinde yürütülebileceğini söyledi.

Suriye'deki kayıpların kimliklerinin belirlenmesinin ya da yerlerinin tespit edilmesinin uzun bir süreç olduğunu söyleyen Dabiş, uluslararası uzman desteğine ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.

Dabiş, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin öldürdüğü sivillere ait olduğu düşünülen ceset kalıntılarının bulunduğu toplu mezar alanlarına uzman olmayan kişiler tarafından müdahale edilmemesi uyarısında bulunarak "Lütfen dikkatli olun, toplu mezarlara ve belgelere dokunmayın. Eğer bunu yapmaya hazır değilseniz ya da bunu yapabilecek kapasiteniz yoksa, uzmanlara danışın." ifadelerini kullandı.

"Bu arşivler Suriye'de neler olup bittiğini daha iyi anlamak için çok önemli"

Şam'dan 2013'te ayrıldığını ve Esed rejiminin devrilmesinin ardından ilk kez ülkesini ziyaret ettiğini belirten Dabiş, Şam'a ulaştıktan sonra bazı güvenlik tesislerine saha gezileri düzenlediğini ve çok sayıda kişinin herhangi bir güvenlik değerlendirmesi yapmadan belge toplamaya çalıştığını kaydetti.

"Herkesin heyecanlı olduğunu biliyorum ancak bence bu süreç daha organize olmalı, iyi eğitimli insanlar tarafından yürütülmeli." diyen Dabiş, ziyaret ettiği bazı güvenlik tesislerinde tüm belge ve eşyaların yerlerde olduğunu belirtti.

Dabiş, mayın ya da mühimmatla nasıl başa çıkacağını bilemeyen deneyimsiz kişileri, karşılaşabilecekleri tuzaklara karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Atılan her adımın, toplanan her belgenin kayıt altına alınmasının önemli olduğunu, bu belgelerin işlenen suçlar için hesap verilebilirlik ya da kayıpların bulunması amacıyla kullanılması gerektiğini belirten Dabiş, "Bu arşivler Suriye'de neler olup bittiğini daha iyi anlamak için çok önemli." dedi.

Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi

Suriye'de 27 Kasım'da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Beşşar Esed güçleri arasında çatışmalar yoğunlaştı.

Rejim karşıtı silahlı gruplar, 30 Kasım ile 7 Aralık tarihleri arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurdu.

Başkent Şam'a 7 Aralık'ta girmeye başlayan gruplara halk kitlelerinin de destek vermesiyle rejim, Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek, 8 Aralık'ta çöktü.

Baas Partisinin 61 yıllık iktidarı sona ererken, rejim lideri Esed, 8 Aralık'ta başkentten kendisi ve ailesi için sığınma sağlama kararı alan Rusya'ya kaçtı.

Öte yandan, Suriye Milli Ordusu da aralıkta başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu'nun ilk gününde Tel Rıfat ilçe merkezini terör örgütü PKK/YPG'den kurtardı.

Operasyonda Münbiç ilçesinin de kurtarılmasıyla, Fırat Nehri'nin batısındaki en büyük terör yuvasına dönüşen bölge, PKK/YPG'den temizlendi.

Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'de geçici yönetim kuruldu, Muhammed el-Beşir Mart 2025'e kadar geçici yönetimin başbakanı olarak görevlendirildi.

Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği de 14 Aralık'ta yeniden faaliyete geçti.

Rejimin devrilmesinin ardından birçok Batı ülkesi Şam'a heyet gönderdi.