Hamas, 8 Ekim’de yaptığı açıklamada, Aksa Tufanı kapsamında İsrail'e karşı kamikaze insansız hava araçları (İHA) kullanıldığını duyurdu. Havadan gerçekleştirilen saldırılarda İsrail mevzi ve hedeflerine karşı "Zevari" tarzı 35 kamikaze dron kullanıldığı belirtildi.
İsrail'in 2014'te Gazze'ye başlattığı saldırılarda Hamas tarafından kullanılan İHA'ların programında önemli rol oynayan Zevari, 1990’lı yıllarda çeşitli Arap ülkelerinde sürgünde yaşadı.
Yıllarca yurt dışında yaşamak zorunda kalan Zevari, 2011 yılında Tunus'ta yaşanan devrimin ardından kendi ülkesine döndü.
Tunus kamuoyu Zevari adını ilk olarak, Aralık 2016'da, Tunus'un Safaks kentinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu 49 yaşındayken öldürülmesi üzerine duydu.
İsrail gizli servisi Mossad'ın sorumlu olduğu iddia edilen Zevari suikastına ilişkin soruşturma açılmasına rağmen Tunuslu makamlar herhangi bir sonuca ulaşamadı.
Suikastın ardından İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklamada, Zevari'nin "Ebabil 1" adlı İHA'yı kendileri için geliştirdiğini, suikastı Mossad'ın düzenlediğini belirtilerek, Zevari'nin intikamının alınacağı sözünü verdi.
"Zevari'nin bıraktığı vasiyete sahip çık… Davadan vazgeçme"
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları şiddetlenirken Tunus sokakları da hareketlenmeye başladı.
Neredeyse her gün düzenlenen gösterilere katılım zaman zaman 20 binin üzerine çıktı.
Daha çok İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına destek veren ABD ile Fransa büyükelçilikleri önünde düzenlenen gösterilerde, Filistin'e destek sloganlarının yanı sıra "Zevari'nin bıraktığı vasiyete sahip çık… Davadan vazgeçme" sloganları da atıldı.
Başkent Tunus'ta yer alan Rades Stadın'da Tunus Esperans spor takımı ile Kongo TP Mazembe arasında oynan maçta, Tunuslu taraftarlar Zevari'nin resminin yer aldığı ve altında "Sevinin şehidimiz cennette" yazılı pankart açtı.
Statta dolaştırılan pankarta, Filistin ve Tunus bayrakları eşlik ederken binlerce taraftar hep bir ağızdan Filistin’e destek sloganları attı.
Zevari'nin kardeşi Rıdvan ez-Zevari: "Direniş yaralarımızı sardı"
Zevari'nin kardeşi, Rıdvan ez-Zevari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Filistin direnişine destek gösterilerinde, Tunuslu gençlerin kardeşimizin adını haykırmaları tüm ailemiz için bir gurur kaynağı. 7 Ekim'de Aksa Tufanı operasyonu kapsamında, Filistinli direnişçilerin, Zevari'ye ait 35 İHA'yı kullanarak Siyonist yapıya kayıplar verdirmesi yaralarımızı sardı." dedi.
Rıdvan ez-Zevari, kardeşine yönelik suikasta ilişkin ise şunları söyledi:
"Zevari'nin, Safaks'taki Mühendisler Okulu'nda doktora çalışmalarına devam ederken okula gelen bir Macar casusu tarafından takibe alındığını düşünüyoruz. Muhammed ez-Zevari, Binyamin Netanyahu'nun suikast listesinde 10'uncu sıradaydı. Mossad, Zevari'nin uzaktan kumandalı denizaltı projesi üzerine çalıştığını öğrenince suikast için harekete geçti."
"Zevari kalbimizde yaşıyor"
Filistin'e destek gösterilerine katılan Tunus Zeytune Üniversitesi öğrencisi Eyüb Taliş ise "Zevari kalbimizde yaşıyor." dedi.
Zevari'nin en büyük vasiyetinin "Filistin mücadelesinde yer almak" olduğunu vurgulayan Taliş, "Arap ulusu için bir gurur kaynağı. Zevari, rehavete kapılmadan ve mücadeleden geri durmadan direnişin içinde yer alan bir hayat yaşadı. Zevari, toprakları ellerinden alınan insanların özgürlüğü için savaşırken hayatını kaybeden bir şehittir. Yaptığı askeri keşiflerden dolayı onunla gurur duyuyoruz, Allah ona rahmet etsin." diye konuştu.
"Davasına sadık bir lider"
Tunus'ta düzenlenen Filistin'e destek gösterilerinde ön sıralarda yer alan Tunus Genel Öğrenci Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fadi Evlad Ömer, Zevari'yi "davasına sadık bir lider" olarak örnek aldıklarını söyledi.
Zevari'nin 1985 yılında kurulan öğrenci birliğinde bir süre aktif olarak yer aldığını belirten Evlad Ömer, "Arap dünyasında, özelde gençler olmak üzere insanlar, yaşadıkları zayıflıklar ve aşağılanmalar karşısında kendilerini kurtaracak bir lider arıyor. Genelde vermediği bir mücadelenin kahramanı olan bu liderlerin yanında Zevari, nasıl lider olmasın. Bu ülkenin bir evladı ve direnişçisi olarak zalimlere karşı büyük bir mücadele verdi." ifadelerini kullandı.
"Denizaltı projesi üzerinde çalışıyordu"
Zevari'nin Filistin direniş tarihinde büyük bir değişimi başlattığını vurgulayan Evlad Ömer, şunları kaydetti:
"Tunuslu mühendis Zevari, nesiller boyunca bir ilham kaynağı olarak Tunusluların ve direnişçilerin kalbinde yer alacak, düşman ise onu asla unutmayacak. Filistinlilerin, İsrail ordusuna karşı yürüttüğü savaşta birçok kez kullandıkları ve 'Ebabil' adını verdikleri İHA'nın projesini hayata geçiren Zevari, son olarak uzaktan kumandalı kamikaze olarak kullanılabilecek denizaltı projesi üzerinde çalışıyordu. Eğer ihanete uğrayıp şehit edilmeseydi, mücadele tarihinde bir dönüm noktasını daha hayata geçirmenin arifesindeydi."
Zevari, 15 Aralık 2016’da suikasta uğradı
Tunus'un devrik Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali döneminde, Tunus Genel Öğrenci Birliği mensuplarına yönelik saldırı ve yasaklamalar nedeniyle 1991’de Tunus'tan ayrılmak zorunda kalan Zevari, Tunuslu birçok öğrenci ile Sudan’a gitti.
Sudan'da eğitimini tamamlamasının ardından Lübnan'a, oradan da Suriye’ye geçen Zevari, 2011 yılında Bin Ali rejimin devrilmesinin ardından ülkesine geri döndü.
Tunus'a yerleşen Zevari, memleketi Safaks'ta doktora eğitimine devam ediyordu.
Tunuslu yetkililer, Zevari'nin 15 Aralık 2016'da düzenlenen bir suikastla öldürülmesinin ardından başlattıkları soruşturmada herhangi bir sonuca ulaşamadı.
Eski İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, 21 Aralık 2016'da mühendis Zevari'nin öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada, Barış yanlısı değildi. Nobel Barış Ödülü'ne aday da değildi. İsrail menfaatlerini korumak için gerekeni yapar." ifadelerini kullanmıştı.