CNN'de Christiane Amanpour'a verdiği röportajda Ranya, İsrail-Filistin çatışmasını ve abluka altındaki Gazze'deki durumu değerlendirdi.
Ranya, "Ürdün dahil Orta Doğu'daki insanlar olarak, yaşanan felakete karşı dünyanın tepkisinden dolayı şoke olduk ve hayal kırıklığına uğradık. Son birkaç haftadır, dünyada açık bir çifte standart görüyoruz." yorumunu yaptı.
Dünyanın, 7 Ekim'deki saldırıların ardından İsrail'in arkasında yer alarak kendini savunma hakkını dillendirdiğini belirten Ranya, bu tepkiyi Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında göremediklerine işaret ederek "Son haftalarda dünyada bir sessizlik görüyoruz." dedi.
Ranya, "Modern tarihte ilk kez böyle bir insani acı görüyoruz ve dünya ateşkes çağrısı bile yapmıyor. Sessizlik, kulakları sağır edecek derecede. Bize bir aileyi tamamen vurarak öldürmenin yanlış olduğunu ama onları top atışlarında ölüme terk etmenin doğru olduğunu mu söylüyorlar. Açıkça bir çifte standart var. Arap dünyası için bu şoke edici." diye konuştu.
"Filistinli anneler de tüm dünyadaki anneler kadar çocuklarını seviyor"
Bazı Filistinli annelerin ölmeleri ihtimaline karşı çocuklarının kollarına isimlerini yazdığına işaret eden Ranya, "Tüm dünyaya şunu hatırlatmak isterim ki Filistinli anneler de tüm dünyadaki anneler kadar çocuklarını seviyor." dedi.
Ranya, Gazze halkına iki seçenek sunulduğunu belirterek "Esasen kovulma ve yok edilme, etnik temizlik ve soykırım seçenekleri arasında kaldılar. Hiçbir insan böyle bir seçenekle karşı karşıya kalmamalı. Filistin halkı, Gazze halkı bir daha göçe zorlanmamalı." çağrısında bulundu.
Orta Doğu'daki savaşın 7 Ekim'de başlamadığının altını çizen Ranya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı yayın organları, olayları 'İsrail savaşta' şeklinde sunuyor. Ancak ayrım duvarının diğer tarafındaki bazı Filistinliler için savaş hiç bitmedi. Bu, 75 yıllık bir hikaye. Filistin halkının yerinden edilmesinin hikayesi. Toprakları işgal eden, evleri yıkan, topraklara el koyan, askeri istila yapan, gece baskınları yapan apartheid rejimi altında işgalin hikayesi."
Ranya, "Özgür, egemen ve bağımsız" bir Filistin'in kurulmasına yönelik iki devletli çözümün, bölgedeki barış için tek yol olduğunu vurguladı.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 308'i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 2 bin 704'ü çocuk ve 1584'ü kadın, 364'ü yaşlı olmak üzere 6 bin 546 kişinin öldüğünü, 17 bin 439 kişinin yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 100’ün üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Çatışmalarda 20'si Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 42 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihat Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.