New York’taki duruşmada, Takeda’nın İranlı yetkililere uranyum satma girişiminde bulunduğu, ancak anlaşma yaptığı kişilerin gizli DEA ajanları olduğu ortaya çıktı. Takeda, mahkemede suçunu kabul ederken, İranlı general olduğunu düşündüğü kişilerle yaptığı görüşmelerin aslında ABD tarafından yürütülen bir operasyonun parçası olduğunu öğrendiğinde şok olduğunu belirtti.
Takeda’nın, uluslararası bir silah ve yasadışı ticaret ağı üzerinden bu tür faaliyetlerde bulunduğu iddia ediliyor. ABD yetkilileri, bu olayın uluslararası suç örgütlerinin faaliyetlerini ve İran’ın nükleer programına yönelik baskıları artırmak için kullanılan yöntemleri gözler önüne serdiğini ifade etti.
Takeda’nın itirafları, uluslararası suç örgütlerinin nükleer malzeme ticaretine dahil olma potansiyelini bir kez daha gündeme getirdi. Davanın sonuçları, bu tür faaliyetlere karşı alınacak önlemler açısından önemli bir emsal teşkil etmesi bekleniyor.