Atmosferin iyonosfer tabakasının sınırlı bir bölgesini geçici bir süreliğine uyararak HAARP adı verilen frekans silahlarla deprem yaratılma ihtimali, 6 Şubat depreminden sonra yeniden gündeme gelirken, Romanya Senatörü Diana Iovanovici Șoșoacă'nun skandal ifadeleri tartışmalara neden oldu.
Șoșoacă, batılı ülkelerin Türkiye'ye jeolojik silahlarla saldırıda bulunduğunu söyleyerek, "Saldırılarda bulunan ülkeler Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı cezalandırmak istiyor." ifadelerini kullandı.
Șoșoacă, geçtiğimiz aylarda Romanya Senatosu'nda yaptığı konuşmanın tamamında şunları söyledi:
Değerli senatörler, son 3 yıldır, pandemi iddiaları ve insanları öldüren aşı furyasının ardından küresel ölçekte gerçek bir katliam dalgasıyla karşı karşıyayız.
Dünya nüfusunu azaltmayı amaçlayan katliam dalgası dışında, düzeni değiştiren, sınırları yeniden çizen savaşlarla boğuşuyoruz.
Geçtiğimiz şubat ayında Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile pazarlık yapmak istemeyen dünya liderlerinin Türkiye'ye yönelik 'deprem saldırısı'na tanık olduk.
Erdoğan'ın Ukrayna-Rusya savaşındaki tarafsızlık ve arabuluculuk konumu onları derinden rahatsız etti; özellikle Türkiye'nin askeri açıdan NATO'daki ikinci büyük güç olduğunu düşünürsek.
Erdoğan'ın İsveç'in NATO'ya katılımını engelleme tutumu, Davos'taki konuşması ve bir basın toplantısının ortasında Schwab'a meydan okuyarak ayrılma hareketi dünya liderleri üzerinde soğuk duş etkisi yapan olaylardı.
Ancak (bunun karşılığı olarak) hiç kimse bu kadar çok insanın bu kadar korkunç bir şekilde ölmesi gerektiğini düşünmemişti. Bu sadece bir uyarıydı; çünkü burası Türkiye'nin en kalabalık bölgesi değildi.
150 artçısı olan yıkıcı bir deprem... İkincisi birincisinden daha büyüktü. Ve bu sarsıntılar bölgede yapay olarak tetiklendi.
Jeolojik silahlar aslında çok uzun zamandır mevcuttu ve şimdiye kadar çok fazla can kaybına yol açmadan, çeşitli deneyler için kullanılıyordu.
O silahları şimdi sahaya çıkardılar. Türkiye haritasına yakından baktığımızda hedeflerden birinin doğalgaz ve petrol boru hatları olduğunu görürüz. Ama sözde depremden 10 saniye önce Türkler bu boru hatlarını kapatmıştı.
Ayrıca depremden 24 saat önce 10 ülke büyükelçilerini Türkiye'den çekmişti. Depremden 5 gün önce Romanya Dışişleri Bakanlığı, diğer ülkeler gibi herhangi bir tehlike olmamasına rağmen Rumen vatandaşlarının Türkiye'ye seyahatine engel olduğunu duyurmuştu.
İnsanları öldürerek kendi çıkarlarına hizmet ettiler. Tüm televizyon kanallarında yayınlanan haritalar depremin merkez üssünün olmadığını, binlerce depremin olduğu bir çizgi olduğunu gösteriyor.
Türk gizli servisleri, bölgedeki tektonik levhaların istikrarsızlaşmasının ardından zincirleme reaksiyon olarak ortaya çıkan ilk depremin tetiklenmesinde başka bir devletin rolü de dahil olmak üzere olası 'kriminal müdahaleyi' araştırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cesareti, haysiyeti, şerefi ve aslında tarafsızlık ve barış için arabuluculuk konumu olan Rusya Federasyonu'na yakınlığı nedeniyle cezalandırıldığı çok açık.
Ayrıca birçok ülkenin temsilcilerinin despotizme ve Vladimir Zelenski'nin sanki dünyayı yönetiyormuş gibi verdiği emirlere karşı bağırmaya başladığı ve bizim de silah gönderip onun savaşına katılmak zorunda kaldığımız Ukrayna'dan insanların dikkatini başka yöne çekmek istiyoruz. Kendi halkını feda ettiği ve tüm ülkesini yok ettiği bir savaş.
🔴#6Şubat depreminin “deneysel jeolojik” bir #deprem olduğu, bir kez daha ifade edildi.
"Deneysel jeolojik silahları artık sahaya çıkardılar. İnsanları öldürerek #Erdoğan ve ülkesini cezalandırmak istedikleri çok açık."
detaylar🔗https://t.co/759asr2MgD pic.twitter.com/lAmHRLM5gV— Daily Ummah (@dailyummah) September 13, 2023