Blinken, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı bitiminde Brüksel'deki NATO karargahında basın toplantısı düzenledi.

Brüksel'den Üsküp'e, daha sonra da İsrail ile Batı Şeria'ya gideceğini söyleyen Blinken, Gazze'ye insani yardımları artırmaya çalıştıklarını belirterek "Önümüzdeki birkaç güne baktığımızda, insani arayı uzatmak için elimizden geleni yapmaya odaklanacağız." diye konuştu.

Daha fazla rehinenin serbest kalması için çalışacaklarını dile getiren Blinken, şunları söyledi:

"İnsani aranın uzatıldığını görmek isteriz çünkü bu ara her şeyden önce rehinelerin serbest bırakılmasını, evlerine dönmelerini ve aileleriyle yeniden bir araya gelmelerini sağladı. Ayrıca Gazze'de çaresizce ihtiyaç duyan insanlara insani yardım ulaştırmamızı da sağladı. Yani bu sürecin devamı, tanımı gereği daha fazla rehinenin eve döneceği ve daha fazla yardımın ulaşacağı anlamına geliyor. Açıkçası bu bizim istediğimiz bir şey, inanıyorum ki İsrail'in de istediği bir şey. Onlar da yoğun şekilde kendi insanlarını eve getirmeye odaklanmış durumdalar. Biz de bunun üzerinde çalışıyoruz."

İki devletli çözüm

İsrail Filistin meselesine iki devletli çözüm perspektifini İsrail'in paylaşıp paylaşmadığı sorulan Blinken şunları belirtti:

"7 Ekim'den çok daha önce, hatta bu yönetimin ilk gününden beri, güvenliğin sağlanmasına yönelik tek yolun İsrail'in güçlü, güvenli, demokratik bir Yahudi devleti olarak korunması ve Filistinlilerin bir devlete sahip olmaya yönelik meşru arzularının ve kendi kaderlerini tayin etme taleplerinin karşılanması olduğunu hep söyledik. 7 Ekim'de yaşananlar bu taahhüdümüzü teyit ediyor. Ancak tüm bunlar şu anda herkesin odaklanması gereken bir süreç. Herkes şu anda Gazze'de yaşananlara odaklanmış durumda. Ancak aynı zamanda bizim de odaklanmamız gerekiyor. Bir yandan diğer pek çok ülkeyle, 'sonraki gün' üzerine görüşmeler yapıyoruz. Sonraki günden kastım, çatışma sona erdikten sonra Gazze'de ne olacağıdır."

İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.

ABD başkanlık seçimlerine Gazze'nin gölgesi düşüyor ABD başkanlık seçimlerine Gazze'nin gölgesi düşüyor

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bini aştı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 242 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 85 Hizbullah mensubu öldü.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girdi.

İsrail ile Hamas arasındaki "insani ara" uzlaşısı kapsamındaki esir takası mutabakatı çerçevesinde şu ana kadar Gazze Şeridi'nden biri erkek, diğerleri kadın ve çocuk 61 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de Filistinli 180 kadın ve çocuk esir serbest bırakıldı.

Katar, dün, Hamas ile İsrail arasında yürütülen arabuluculuk çalışmaları sonucunda "insani ara”nın 2 gün daha uzatıldığını duyurdu.

Editör: Daily Ummah