Borrell, X'te yaptığı paylaşımda, Gazze'de "ağırlaşan insani durum", Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin "artan şiddeti" ve Kızıldeniz'deki nakliye yollarının "kesintiye uğramasının" bölgede riskler oluşturduğunu belirterek, bu risklerin "daha da artabileceğine" değindi.
Bölgede "eş zamanlı olarak" atılması gereken 3 adım olduğuna işaret eden Borrell, bunlardan ilkinin Gazze'de "çatışmalara insani ara verilmesi" ve esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerin başlaması olduğunu ifade etti.
Borrell, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerinde bulunan Yahudi yerleşimcileri durdurma ve onlara yaptırım uygulama çağrısını yineledi. Borrell ayrıca, Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğinin sağlanması gerektiğine işaret etti.
AB, yerleşimcilere yönelik yaptırımlar konusunda uzlaşamamıştı
AB dışişleri bakanlarının 11 Aralık'taki toplantısının ardından gazetecilere açıklama yapan Borrell, üye ülkelerle, Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerinde bulunan Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulama konusunun görüşüldüğünü ancak henüz uzlaşma sağlanamadığını belirtmişti.
"Sadece endişelendiğimizi söylemek yerine, sözlerden eyleme geçmenin zamanının geldiğini düşünüyorum." diyen Borrell, şunları kaydetmişti:
"Evet, endişeliyiz. Evet, kınıyoruz ancak Batı Şeria'daki Filistin halkına yönelik bu şiddet eylemlerine karşı ne tür önlemler alabileceğimizi görmemiz gerekiyor. Çok fazla şiddet eylemi var. Özellikle 7 Ekim'den sonra çok fazla insan öldü. Bugün bunu tartıştık. Oy birliğiyle anlaştığımızı söyleyemem ama henüz herhangi bir öneri de sunmuş değilim. Bunu yapacağım. Ekibim şiddet içeren faaliyetleri ve Filistinlilere yönelik saldırılarıyla tanınan kişilerin listesini çıkarabilmek için üye ülkelerle bu konu üzerinde çalışıyor. Bu kişilere karşı yaptırımlar önereceğiz."
