Afganistan'ın Herat vilayetinde tek göz bir çadırda 7 çocuğuyla yaşama tutunmaya çalışan Afgan anne Şiringül Musazey, eşinden kalan 1500 dolarlık borcu ödeyemezse 5 yaşındaki kızı Saliha'yı vermek zorunda kalacak.
ABD öncülüğündeki NATO güçlerinin 31 Ağustos 2021 itibarıyla ülkeden ayrılması ve Taliban'ın yeniden Afganistan yönetimini devralmasıyla beraber kesilen uluslararası yardımlar ülkedeki açlık ve sefaletin boyutlarını şiddetlendiriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, ülkenin yarısı gıda temininde zorluk yaşarken; ülke genelinde yiyecek bir lokma ekmek alabilmek için çocuklarını satmak isteyen ailelerin sayısı artıyor.
Herat vilayet merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafedeki Şehr-i Sebz bölgesi sakini 30 yaşındaki Afgan anne Şiringül Musazey de yaşadığı ekonomik sorunları AA muhabirine anlattı.
Şehr-i Sebz'de, son 3-4 yıldır ağırlaşan kuraklık ve Taliban ile önceki hükümet arasındaki çatışmalar nedeniyle Badgis, Farah, Gor gibi çevre vilayetlerden Herat'a göç etmek zorunda kalan binlerce kişi yaşıyor. Şiringül Musazey ve ailesi de bu kişilerden.
Musazey, kocasından kalan 1500 dolarlık borcu ödeyemezse, 5 yaşındaki kızı Saliha'yı vermek zorunda kalacak.
Çadırda yaşam mücadelesi veriyor
Kocası, 5 kız ve 2 erkek çocuğuyla Badgis'ten bu köye göç eden Musazey; şu an ailesi ile hayata tutunma mücadelesi veriyor. Soğuğa karşı dayanıksız, yağmurda su alan, ısınamayan tek göz bir çadırda yaşıyor.
Anne ve çocukları geceleri yatarken kalın yorganlar altında donma tehlikesini atlatmaya çalışıyor.
Musazey, "Akşamları hava çok soğuk oluyor. Ellerim, kollarım da ağrıyor. Hastayım ve üşüyorum." dedi.
Kaldıkları çadırda ısınmak için kullanacakları bir soba dahi olmayan ailenin yiyecek neredeyse hiçbir şeyi yok. Genellikle, çay ve kuru ekmekle beslenmek zorunda kalan ailenin mutfak eşyası olarak, birer tüp ve çaydanlık, iki termos, birkaç bardak, tabak ve tas bulunuyor.
"Bugün ne yediniz?" sorusuna Musazey, "Çay ve birkaç parça kuru ekmek. Dün de komşuların getirdiği birkaç patates yedik. Yiyecek başka bir şeyimiz yok. Bize yardım edilmesini istiyoruz." yanıtını verdi.
Anne ve çocuklar en son ne zaman doğru dürüst bir yemek yediklerini dahi hatırlamıyor.
Uyuşturucu bağımlısı eşi evi terk etti
Eşi Gulamsehi'nin uyuşturucu bağımlısı olduğunu, kendilerini terk ettiğini ve onu en son 8 ay önce gördüğünü söyleyen Şiringül Musazey, Badgis'te yaşarken kocasının, bir tanıdıkları olan Han Hazret'ten, 1500 dolar (150 bin afgani) borç aldığını ve bunu ödeyecek maddi durumunun olmadığını söyledi.
Kocasının aldığı borç para ile ne yaptığını bilmediğini belirten Musazey, içinde bulunduğu durumu şöyle anlattı:
"Ya para ödeyerek ya da çocuğumuzu vererek borcumuzu ödememiz lazım. Ailece açlık içerisindeyiz. Bize yardım edecek durumda olan bir akrabamız da yok. Herkes yoksul. Mecbur, borcum için çocuğumu vereceğim. Kimse bize yardım etmiyor. Ya kızımı satacağım ya da borcuma karşılık onu vereceğim."
Alacaklı, Saliha'yı 12 yaşındaki oğlu ile evlendirmek istiyor
Alacaklı Han Hazret (35) de aynı şekilde 3 yıl önce Badgis'ten bu köye göç edenlerden. Hazret, Badgis'te önceden maddi durumunun iyi olduğunu ve Gulamsehi'ye ihtiyaçlarını karşılaması için 150 bin afgani borç verdiğini söyledi.
Hazret, şu an kendisinin de yoksullaştığını ve geçimini sağlayamadığını kaydederek, ya borcun ödenmesini ya da Saliha'yı buna karşılık 12 yaşındaki oğlu ile evlendirmek istediğini belirtti.
Kız çocukları küçük yaşta satılıyor
Açlık ve sefaletin pençesinde hayatta kalma mücadelesi veren Afgan ailelerde, erkek çocuklar genelde şehirde ayakkabı boyacılığı, çöplerden plastik ve kağıt toplama gibi işlerde çalışarak evlerine az da olsa para getirebiliyor. Ancak kimi aileler, kız çocukları eve maddi katkı sağlayamadığı için onları "elden çıkarmak" istiyor. Bu nedenle, küçük kızların evlendirilme amacıyla satılması ülke genelinde sıkça görülen bir durum.
Satın alan kişiler kızların 11-12 yaşına gelinceye kadar ailesiyle kalmasına izin verebiliyor. Kızlar, bu yaşa eriştiklerinde de alan kişiler ile ya da onların çocukları ile evlendirilmek zorunda bırakılıyor.