Başbakan Scholz, Federal Mecliste yaptığı konuşmada, "Gazze'de silahların sustuğu zamanın ilerisine bakmalıyız. İşte o zaman sürdürülebilir güvenlik düzeninin neye benzeyebileceği sorusu gündeme gelecektir. Bence Avrupa bu tartışmaya dahil olmalı ve bunu sadece yeniden yapılanma ya da insani yardım için bir donör olarak yapmamalı." dedi.

Özellikle 7 Ekim sonrası İsrail vatandaşlarına güvenilir koruma sağlanması gerektiğini belirten Scholz, "Böyle bir düzen bölge ülkelerini, özellikle de İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzalamış ya da bundan söz eden ülkeleri de kapsamalıdır. O zaman Gazze Şeridi'nde pratik sorumluluğu kimin alacağı sorusu ortaya çıkacaktır. Gazze içinde Filistin Yönetimi'nin siyasi sorumluluğunu güçlendirmekten başka bir yol yok. Eksiklikleri gidermek gerekse de." ifadelerini kullandı.

Scholz, yeniden yapılanma ve ekonomik beklentilerin istikrar aşamasına katkıda bulunabileceğine dikkati çekerek, "AB bu konuda rol oynayabilir fakat bölge ülkeleri ve Körfez ülkeleri de sorumluluk almalıdır. Ancak siyasi çözüm olması durumunda başarılı olursunuz. Bu çözüm de adım adım yaklaşılması gereken iki devletli çözümdür ve öyle de kalacaktır." diye konuştu.

Hollanda, İsrail'in ülke siyasetine müdahalesinden rahatsız Hollanda, İsrail'in ülke siyasetine müdahalesinden rahatsız

Bölgedeki çatışmanın yatıştırılmasının, İsrail'in en önemli stratejik tehdit olan İran ve onun bölgesel destekçilerine odaklanmasını sağlayacağını kaydeden Scholz, "Alman hükümeti olarak bu tür çatışma sonrası senaryolar üzerine uluslararası görüşmeler yürütüyoruz. AB olarak bizler de bugünden böyle bir sürece hazırlanmalıyız. Gelecek günlerde bunun için çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Scholz, 7 Ekim konusunun Avrupa'da uzlaşıya varmanın bazen ne kadar zor olabileceğini gösterdiğine işaret ederek, "Ancak uzun ve zorlu müzakerelerin ardından en son Avrupa Konseyinde ortak bir çizgi üzerinde anlaşabildik." dedi.

Editör: Mücahit Talha Altın