DIMR Direktörü Dr. Beate Rudolf Berlin'de, "Almanya'da 7 Ekim 2023'ün sonuçları: Hukuk devleti çerçevesinde antisemitizmle mücadele” konusunda hazırlanan raporu açıkladı.

Rudolf, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısının ardından siyasi söylemde ve medyada Müslümanlar hakkında yapılan genellemelerin temel hak ve özgürlükler üzerinde olumsuz bir etki yarattığına dikkati çekerek, "İsrail hükümetini eleştiren herkes otomatik olarak antisemitik davranmış olmuyor. Filistinliler için ayrı bir devlet kurulmasını savunan herkes de otomatik olarak Hamas sempatizanı değildir. Genellemeler sadece antisemitizmi, Filistinlilere ve Müslümanlara karşı ırkçılığı teşvik eder." ifadelerini kullandı.

İngiltere'de Müslüman karşıtlığı 10 yılın en yüksek seviyesinde İngiltere'de Müslüman karşıtlığı 10 yılın en yüksek seviyesinde

DIMR raporunda, Almanya'da antisemitizmle mücadele için daha güçlü sivil katılım çağrısında bulunularak, eğitim kurumlarında farkındalık artırma programları gibi önleyici tedbirlerin genişletilmesi ve yanlış bilgi ve komplo teorileriyle mücadele eden projelere destek sağlanması çağrısında bulunuldu.

Antisemitizmle mücadele adı altında, "Filistin gösterilerinin yasaklanması ile ifade ve gösteri özgürlüğüne sınırlamalar getirilmesi" talepleri de eleştirilerek, "7 Ekim 2023'ten sonraki aylarda ‘Filistin yanlısı’ olarak nitelendirilen gösterilere getirilen yasaklar, özellikle Filistinli aile geçmişine sahip kişilerin Gazze Şeridi'ndeki çok sayıda sivil kurban için duydukları üzüntüyü ve oradaki sivil halkla dayanışmalarını açıkça ifade etmelerini ve savaşın sona ermesini ile bağımsız bir Filistin devletini talep etmelerini zorlaştırdı." değerlendirilmelerine yer verildi.

Raporda ayrıca geçen yıl Almanya genelinde 1926 Müslüman karşıtı ırkçı olayın belgelendiğini, bunun günde ortalama beş vakadan fazla olduğunu ve 2022'deki 898 olaya kıyasla yüzde 114'lük bir artış anlamına geldiğine vurgu yapıldı.