Filistin Merkezi İstatistik Bürosunun (PCBS) verilerine göre, Gazze Şeridi'nde 300 binden fazla yapı kısmen veya tamamen yıkıldı. Bölgeyi harabeye çeviren İsrail ordusu, buradaki mabetleri de kasıtlı olarak hedef aldı.

Gazze'deki Vakıflar Bakanlığı Sözcüsü İkrami el-Mudellel, daha önce yaptığı bir açıklamada işgal güçlerinin düzenlediği saldırılarda bölgedeki yaklaşık 1244 camiden 738'inin yerle bir olduğunu belirtmişti.

Ramazan ayına buruk şekilde giren Filistinliler yaşadıkları tüm zorluklara rağmen İsrail'in Filistin halkının dini ve kültürel kimliğini ortadan kaldırma çabalarına meydan okuyor.

Suriye ordusundan Lübnan sınırına askeri takviye Suriye ordusundan Lübnan sınırına askeri takviye

Saldırılar sonucu bölgedeki yapıların yerle bir olmasının ardından Filistinli öğrenciler, bölge halkının kendi imkan ve gayretleriyle oluşturduğu çadırdan mescit ve okul gibi yerlerde hem pozitif hem dini bilimler alanında eğitimlerini sürdürmeye çalışıyor.

Çeşitli yaş aralıklarındaki onlarca Filistinli çocuk, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde kurulan çadır mescitte hafızlık ve İslami ilimler alanında eğitim görüyor.

İsrail saldırılarında iki bacağını kaybederek engelli kalan Filistinli hoca Ahmed Ebu Muhsin, çocukların hem Kur'an-ı Kerim okuma, hafızlık ve İslami ilimler gibi eğitimlerini sürdürmelerine hem ramazan ayının manevi atmosferini yaşamalarına vesile oluyor.

Hafız adayı çocuklar, hocalarının öncülüğünde mescitte oluşturdukları halkalarda Kur'an-ı Kerim talimi yapıyor. Toplu haldeki talimin ardından çocuklar, sure ezberlerini hocalarına teker teker dinletiyor.

Bizim mesajımız saldırılardan çok daha güçlü

Ebu Muhsin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki acı ve yıkıma rağmen ramazan ayının ruhunu yaşatmaya çalıştığını ve çocukların kaldığı yerden eğitimlerini sürdürmesini istediğini söyledi.

Savaştan önce camilerin çocuklarla dolu olduğunu ve oralarda eğitim verdiklerini ancak saldırılara hedef olan camilerin yıkılması ya da hasar görmesi nedeniyle çadırlarda ve mescitlerde bu görevi sürdürmek zorunda kaldıklarını ifade eden Ebu Muhsin, "Bizim verdiğimiz mesaj saldırılardan çok daha güçlü. Acı ve yıkıma rağmen pes etmiyoruz." dedi.

Filistinli din görevlisi, saldırılardan önce Gazze'nin güneyindeki Refah kentinin Mesbah bölgesinde bir camide hafızlık eğitimi verdiğini söyleyerek şunları kaydetti:

"İsrail'in yürüttüğü savaş sadece direnişe karşı bir savaş değil bilakis bir din savaşı. İsrail sadece altyapıyı değil Gazze'deki İslami öğretiyi de yıkmak istiyor, Müslümanları, ibadethaneleri, camileri ve her türlü dini sembolü yok etmeye çalışıyor ancak Filistinlilerin iradesini kırmakta başarısız oldu.

Biz yaşadığımız tüm acı ve yıkıma rağmen Allah'ın izniyle çadır ve naylonlardan kurduğumuz mescitte çocukların Kur'an-ı Kerim, sünneti nebevi ve hafızlık gibi eğitimlerimizi sürdürüyoruz."

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaralandığını ve iki bacağını kaybederek tekerli sandalyeye mahkum edildiğini dile getiren Ebu Muhsin, kaldığı yerle mescidin arasının 200 metre mesafede olduğunu ve ampute edilen dizlerinin üzerinde her gün bu mesafeyi katederek mescide geldiğini anlattı.

Ebu Muhsin, Gazze'deki soykırıma rağmen yıkılan camilerin enkazlarının yanında imkanlar nispetinde mescitler inşa ettiklerine işaret ederek "İsrail, camileri ve ibadethaneleri bombalayarak İslami eğitimi engelleyeceğini zannediyordu." ifadesini kullandı.