Shamdasani, İsrail'in Lübnan'ın güneyine yönelik saldırılarıyla ilgili soruyu yazılı yanıtladı.
Bölgede tansiyonun artmaya devam ettiğini kaydeden Shamdasani, "Bu durum siviller üzerinde korkutucu bir etki oluşturuyor. Ateşkes için acil çabalar gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütü (Euro-Med) Başkanı Ramy Abdu ise "Bu elbette normal bir savaş sahnesi değil, İsrail'in son bir yıldır Gazze'de işlediği savaş suçlarının temel bir örneği." ifadesini kullandı.
Abdu, "Lübnan'da yoğun bombardıman sonucu bir günde kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere 500 sivilin öldürülmesi, İsrail'in politikasının açık örneğidir. Bu, uluslararası insani hukuku ihlal eden sivilleri yerlerinden etme niyetini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Euro-Med İletişim Direktörü Muhammed Shehada ise 23 Eylül'de İsrail'in Lübnan'ın güneyine yönelik başlattığı saldırıların bu ülke için son 20 yılda yaşanan en ölümcül gün olduğunu belirterek, "Bu saldırılar tam bir katliam. Normal bir savaş sahnesinden çok farklı. İsrail, Gazze soykırımındaki en kirli taktiklerini kopyalıyor ve Lübnan'da uyguluyor." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail’in Lübnan’a şiddetlenen saldırılarında 677 kişi öldü
İsrail ordusu, 23 Eylül’den bu yana Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan makamlarına göre, şiddetlenen hava saldırılarında 677 kişi ölürken, bombardıman nedeniyle ülke içerisinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ediyor.
