Borrell, AB ülkelerinin dışişleri bakanlarının Orta Doğu ve Ukrayna gündemiyle Lüksemburg'daki toplantısının ardından basına yaptığı açıklamada, Birliğin Gazze ve Lübnan'da "derhal ateşkes" çağrısını yineledi.
Lübnan'da insani durumun her geçen gün vahimleştiğine işaret eden Borrell, "Uçurumun kenarında olan bir ülkeyi terk edemeyiz. Lübnan ve halkı İsrail'in askeri operasyonlarının bedelini ağır şekilde ödüyor. Tüm nüfusun yüzde 20'si zorla yerinden edildi." ifadelerini kullandı.
"Gazze'deki insani durumu unutmamalıyız, Gazze Şeridi'ne giren insani yardım savaşın başlangıcından bu yana en düşük seviyede." diyen Borrell, insani yardıma erişemeyen ve "gidecek hiçbir yeri olmayan" sivillerden ayrıca "bulundukları yeri terk etmelerinin istendiğine" dikkati çekti.
Borrell, "Aksi takdirde, Cibaliye Mülteci Kampı'ndaki hastane ve okullarda olduğu gibi bombalanmaya devam edecekler. Sivillerin barındığı hastane ve okullar dün Gazze'nin kuzeyinde yine bombalandı ve siviller orada mahsur kaldı." dedi.
Uluslararası insancıl hukuka tam riayet edilmesi yönündeki çağrılarını yinelediğini aktaran Borrell, "Ancak korkarım ki insancıl hukuk Gazze'nin enkazının altında kalmıştır." ifadesini kullandı.
"İsrail, bir kırmızı çizgiyi daha aştı"
"Lübnan'da bir başka kırmızı çizgi daha İsrail ordusu tarafından tehlikeli şekilde aşıldı." diyen Borrell, İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'nü (UNIFIL) hedef alan saldırılarının "kabul edilemez" olduğunu vurguladı.
UNIFIL'in görev yetkisinin BM Güvenlik Konseyi tarafından verildiğini anımsatan Borrell, "Hiçbir üye devlet UNIFIL'in geri çekilmesinden yana değildi. Dolayısıyla çekilmeleri gerekmiyorsa kalmalılar ve kalmaları gerekiyorsa da güvenlik içinde çalışmalılar." ifadesini kullandı.
AB-İsrail Ortaklık anlaşması ve yaptırımlar
İşgal altındaki Batı Şeria'da "şiddet yanlısı İsrailli yerleşimciler ile iki devletli çözümü baltalayan yasa dışı faaliyetleri mümkün kılan" iki bakana (İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich) yönelik yaptırımların hala görüşüldüğünü belirten Borrell, üye ülkeleri "bir an önce anlaşmaya varmaya" çağırdı.
İspanya ve İrlanda tarafından İsrail'e imtiyazlar tanıyan ortaklık anlaşmasının askıya alınması talebinin değerlendirilmesinin AB Konseyine ait olduğunu anımsatarak, bu talebi Konsey'e sunduğunu, Konsey'in ise bir karar vermeden önce İsrailli taraflarla konuşmak istediğini aktardı.
Borrell, herhangi bir kararın verilebilmesi için düzenlenmesi gereken İsrail-AB Ortaklık Konseyinin yakın gelecekte yapılmasını beklemediğini söyleyerek, "Uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmeli. Peki, bu gerçekleşiyor mu? İşte İspanya'nın, İrlanda'nın ve diğerlerinin AB Konseyinden cevaplamasını istediği soru bu." dedi.
Ukrayna-Rusya Savaşı
Yaptırımlara rağmen Avrupa menşeili elektronik bileşenlerin Rus silahlarında kullanıldığını belirten Borrell, "kritik bileşenleri" üçüncü ülkelere ihraç eden şirketlerin yaptırımları delmemesini sağlamak ve "gölge şirketlere" karşı da daha fazla yaptırım uygulanması gerektiğini dile getirdi.
Borrell, yaptırımların delinmesinin Rusya'nın savaşa devam etmesini sağladığı uyarısında bulunarak, "Yaptırımların delinmesiyle mücadele konusunda ilerleme kaydedildiğini görüyoruz ancak kesinlikle çok daha fazlasına ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.