Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yarın Mısır'ın başkenti Kahire'ye giderek Mısırlı mevkidaşı Sami Şukri ile bir görüşme gerçekleştireceği açıklandı. Tahrir Meydanı'ndaki Tahrir Sarayı'nda yapılacak görüşmede ikili ilişkiler ve bölgesel konuların ele alınması bekleniyor.
Çavuşoğlu'nun Kahire ziyareti 11 yıl sonra Türkiye'den Mısır'a dışişleri bakanı seviyesinde düzenlenen ilk ziyaret olacak. Hatırlanacağı üzere 6 Şubat depremleri sonrasında Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, Türkiye'ye bir geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuştu.
Mısır'la ilişkiler neden bozuldu?
2010 sonlarında Tunus'ta başlayarak dalga dalga Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yayılan sokak eylemleri, Şubat 2011'de Mısır'ı da etkisi altına alarak Hüsnü Mübarek'in 29 yıllık iktidarının sonunu getirmişti.
Arap Baharı olarak adlandırılan gösteriler, Mısır'da Müslüman Kardeşler çizgisindeki Özgürlük ve Adalet Partisi'ni iktidara taşımış, Muhammed Mursi'yi de Mısır'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı yapmıştı.
Kahire'de Müslüman Kardeşler dönemi Türkiye-Mısır ilişkileri için bir kırılma noktası oldu. Mursi'nin Haziran 2012'de göreve gelmesinden 5 ay sonra dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan beraberinde 10 bakan ve 350 iş insanıyla Kahire'ye gitti.
Mısır'ın başkentinde binlerce kişi tarafından karşılanan Erdoğan, Kahire Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, "Ey Mısır, ey dünyanın annesi, kaldır başını. Sen Mısırlısın" ifadeleriyle Mısır'da yaşanan siyasi değişimi selamlamış ve iki ülkenin Filistin ve Suriye'deki sorunların çözümü için birlikte çalışabileceğinin sinyallerini vermişti.
Ancak Mısır'daki Muhammed Mursi iktidarı, Erdoğan'ın ziyeretinden 8 ay sonra, 3 Temmuz 2013'te gerçekleşen askeri darbeyle devrildi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es-Sisi'nin gerçekleştirdiği darbeye Türkiye'nin verdiği tepki Ankara-Kahire hattında iplerin hızlı bir şekilde gerilmesine neden oldu. Nihayet Kasım 2013'te Mısır, Türkiye Büyükelçisi'ni istenmeyen kişi ilan etti ve iki ülke arasındaki ilişkiler uzun yıllar onarılamayacak şekilde koptu.
İlişkilerin kopmasında Türkiye'nin Müslüman Kardeşler'e verdiği güçlü destek belirleyici olmuştu.
Mısır'la yeniden yakınlaşma nasıl gerçekleşti?
2013'ten itibaren Mısır'la "katil, darbeci, zalim" seviyesine düşen ilişkiler, uzun yıllar boyunca böyle devam etti.
2020'ye kadar olan süreçte "darbeci Sisi" söylemi ve Mısır'daki siyasi gelişmeler, Türkiye'de dış politika kadar iç politikanın da konusu oldu. Mısır'daki darbe karşıtlarının simgesi olan Rabia işareti, sonrasındaki süreçte Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onu destekleyenlerle özdeşleşirken; Erdoğan seçim kampanyaları sırasında siyasi rakiplerini sıklıkla "Sisi zihniyetinin bir yansıması" olmakla suçladı.
Bu süreçte Mısır'da Sisi yönetiminin baskısından kaçan birçok Müslüman Kardeşler üyesi ve yöneticisi Türkiye'ye yerleşmeyi tercih etti.
Ancak ilerleyen yıllarda Doğu Akdeniz'de, Suriye'de ve Libya'da uzayan problemler ve yaşanan bölgesel çıkmazlar sebebiyle bölgesel rakiplerle yeniden masaya oturmak bir numaralı öncelik haline geldi.
Ağustos 2020'de Yunanistan'la Mısır arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşması, Ankara-Kahire hattındaki yakınlaşma arayışıyla ilgili ilk sinyallerden biri oldu. Mısır'ın Atina'yla imzaladığı anlaşmada Türkiye'nin belirlediği kıta sahanlığının güney sınırını kabul ediyor olması Ankara'da memnuniyetle karşılandı.
Bu gelişmeyi sırasıyla iki ülke istihbaratı arasında yapılan görüşmeler, Ankara ve Kahire'de dışişleri bakanlığı yetkililerinin gerçekleştirdiği istikşafi toplantılar, iki ülke dışişleri bakanları arasındaki telefon görüşmesi ve son olarak Katar'da düzenlenen 2022 Dünya Kupası açılış maçında Erdoğan ile Sisi'nin el sıkışarak verdiği fotoğraf izledi.
Erdoğan, Katar dönüşü Sisi ile verdiği fotoğrafı şu sözlerle değerlendiriyordu:
Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın?
Kahire ziyaretinde masada hangi konular olacak?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Kahire'ye düzenleyeceği ziyaret, Türkiye'nin Suudi Arabistan, İsrail ve BAE'yle ilişkiler düzeltme yoluna gittiği bir dönemde yapılacak.
Görüşmede masadaki en önemli konunun Mısır'ın sıklıkla "kırmızı çizgi" olarak tanımladığı Libya olması bekleniyor.
Bilindiği üzere Türkiye ve Mısır, Libya'da devam eden iç savaşta uzun yıllardır farklı tarafları destekliyor. Ancak Libya konusunun son yıllarda hem BAE'nin hem de Rusya'nın odak noktası olmaktan çıkması Tobruk merkezli yönetimi destekleyen Kahire'yi yalnızlaştırmış durumda.
Yine de Mısır'ın Türkiye'yle görüşmelerde önceliğinin "Libya'daki Türk askeri varlığını azaltmak olması" bekleniyor.
Türkiye'nin Kahire'den beklentileri listesinin tepesinde ise Doğu Akdeniz'deki enerji çıkmazı var. Ankara, Sisi yönetimiyle ilişkileri geliştirerek Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin Kahire'yle kurduğu denklemi bozmak istiyor.
Ayrıca Suudi Arabistan'la İran arasında diplomatik ilişkilerin yeniden kurulduğu bir dönemde yapılacak olan görüşme, başta Suriye olmak üzere birçok krizin çözümü için yeni arayışlara kapı açma potansiyeli de taşıyor.
Hem Mısır'da hem de bölgenin tamamında Müslüman Kardeşler çizgisinde gözlenen siyasi gerileme ve örgütün tehdit algısında eskisi kadar ön planda olmaması, Ankara-Kahire hattında uzlaşma zemini bulmayı kolaylaştıracak faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Independent Türkçe