Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı vahşet, soykırım ve zulüm son hızıyla devam ediyor. İşgal altında tuttuğu Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine türlü işkenceler uygulayan Çinli polislerin, bir Uygur Türkü kıza vahşet dolu anlar yaşatması sosyal medyada gündem oldu.

UYGUR TÜRKÜ KIZIN ELİNE KELEPÇE AYAĞINA PRANGA VURULDU

Uygur Hareketinin, 4 Eylül 2023 tarihinde Çin merkezli sosyal medya hesaplarından aldığı, mekan ve zaman belirtilmeyen paylaşımında, Doğu Türkistan’da gözaltına alınan bir Uygur Türkü kızın eline kelepçe ayağına pranga vurulduğu görüntülendi. Muhtemelen bir toplama kampından sızan görüntülerde, yaşanan vahşet gözler önüne serildi. 

Endonezya hükümetinden, Filistin, Yemen, Sudan ve Vietnam'a insani yardım Endonezya hükümetinden, Filistin, Yemen, Sudan ve Vietnam'a insani yardım

BM, ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM SUÇU İŞLEDİĞİNİ DOĞRULADI

2022 yılının eylül ayında yayımlanan Birleşmiş Milletler (BM) raporu, Çin'in Doğu Türkistan'daki eylemlerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini tespit etmişti. Raporda; Çin yönetimine; keyfi olarak özgürlüklerinden yoksun bırakılan tüm bireyleri derhal serbest bırakma, kaybolan ailelerin nerede olduklarını açıklığa kavuşturma, iç güvenlik yasalarının tekrar incelemesini yapma ve tüm ayrımcı yasaları yürürlükten kaldırma çağrısı yapılmıştı.

Doğu Türkistanlılar, tarihi vatanlarında Çin yönetimi tarafından etnik, kültürel ayrımcılığa ve soykırıma maruz bırakılıyor. Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi rejimi, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında milyonlarca Türkü hapis tutuyor. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri ve diğer Türk halkları, Çin’den farklılıklarını koruyarak yaşıyorlar ve Çinlilere benzememek için direniyorlar.

ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARI

Kamplardan sağ kurtulan tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence yapılıyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.

Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar, Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.

Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kutsal kitap, Kur’an-ı Kerim yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor.

Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere yurt dışındaki ülkelerde okumak, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.


QHA

Editör: Daily Ummah