Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Filistin meselesine öncelikle insan penceresinden baktıklarını, diğer bölgelerde olduğu gibi burada da insanı, insan hayatını ve insanı insan yapan kadim değerleri savunduklarını söyledi.

7 Ekim'den bu yana krizin daha fazla büyümemesi için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gazze halkının ihtiyaçlarının bir nebze de olsa giderilmesi için, Mısır'daki El Ariş Havalimanı'na şimdiye kadar toplam 8 uçak dolusu tıbbi ve insani yardım malzemesi gönderdik. Yaralıların tedavisi için 25 sağlık personelimizi ilk etapta yine Mısır'a sevk ettik. Aynı şekilde, kim yaparsa yapsın, İsrailli siviller dahil, sivilleri hedef alan eylemleri asla mazur görmediğimizi açıkça ifade ettik. Bu ilkeli duruşumuzu dün olduğu gibi bugün de sürdürüyoruz. İsrail devletiyle bir sorunumuz yok ama İsrail'in uyguladığı mezalimi devlet yerine örgüt gibi hareket etme tarzını asla tasvip etmedik, etmeyeceğiz. İsrail, 7 Ekim'den beri Gazze'deki masum insanlara karşı, tarihin en kanlı, en iğrenç, en vahşi saldırılarından birini gerçekleştiriyor.

"Hamas, vatandaşlarını koruma mücadelesi veren mücahitler grubudur"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölenlerin neredeyse yarısı çocuklardan, kalan yarısı da onların anneleri ve aile büyüklerinden oluşuyor. Tek başına bu tablo bile, amacın kendini savunma değil, taammüden insanlık suçu işlemeye yönelik bir vahşet olduğunu göstermeye yeterlidir. Dünyada, sadece çocukları öldürmek için savaş uçaklarıyla gece gündüz şehirleri bombalayan, hastaneleri, ibadethaneleri, okulları, pazar yerlerini, binaları, sokakları ateşe boğan; tanklarıyla, toplarıyla, silahlarıyla bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir devlet ve ordu bulamazsınız. İsrail'e ve dünyaya sesleniyorum; toplantılar yapıyorlar. Son yaptıkları toplantıda yine bir araya geldiler tüm Batı, Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Çünkü bu Batı'nın sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur."

Nazım Hikmet'in şiirinden "Koşuyor altı yaşında bir oğlan, uçurtması geçiyor ağaçlardan, siz de böyle koşmuştunuz bir zaman, çocuklara kıymayın efendiler, bulutlar adam öldürmesin." dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu İsrail ne yapıyor? Çocukları öldürüyor. O çocukların halini gördük. Neler yaptıklarını gördük. Biz bu çocukların öldürülmesine, bunların paramparça edilmesine asla müsaade edemeyiz. Çünkü biz insanlıktan nasibimizi aldık. Ben bunu Davos'ta o zamanki başbakanlarına söylemiştim. Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz demiştim. Zira, babasının böğrüne sığınmış o çocuğu nasıl kurşunladıklarını biliyoruz. O günden bu yana Davos'a bir daha gitmedim. Ve o gün benimle beraber olan iki arkadaş; bir tanesi de bugün bir siyasi partinin başında bir diğeri de diğer siyasi partinin başında. Onlar da arkamdan geliyorlar. Onların arkasında da yine bizim arkadaşlar; ne diyorlar biliyor musun? 'İşte şimdi yandık'. Ben öyle dedim ya. İşte şimdi yanmışız. Ne oldu? Yandık mı? Biz dimdik ayaktayız ama siz yandınız. Siz hiçbir şeye yar olmadınız ve olmayacaksınız da. CHP'nin koltuğuna sığınmak size hiçbir şey katmayacak ve katmadı. Biz ise bu yolda evelallah dimdik yürüyoruz." dedi.

İsrail, Dahiye bölgesi ve Lübnan'ın güneyi için tahliye uyarısı yaptı İsrail, Dahiye bölgesi ve Lübnan'ın güneyi için tahliye uyarısı yaptı

"Netanyahu iyi niyetimizi suistimal etti"

Erdoğan konuşmasında, bulutlar üzerinden ölüm kusan savaş uçaklarıyla çocukları öldürenlere, "Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman, çocuklara kıymayın efendiler." dediklerini söyledi.

Çocukların anne-babalarının, anne-babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada hiç kimsenin huzurla uyuyamayacağını ifade eden Erdoğan, böyle bir dünyada hiç kimsenin kendi geleceğini güvende göremeyeceğini vurguladı.

Hayatında bir kere, Amerika'daki Türk Evi'nde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıktığını belirten Erdoğan, "İyi niyetimiz vardı ama iyi niyetimizi suiistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal, gitmeyeceğiz. Eğer iyi niyetle devam etmiş olsaydı münasebetlerimiz farklı olabilirdi ama şimdi maalesef o da olmayacak çünkü iyi niyetimizi de bunlar suiistimal ettiler." diye konuştu.

Gazze'deki anne ve babaların, çocuklarının vücutlarına isimlerini yazdığını anlatan Erdoğan, "Ey İsrail bu kafayla bir yere gidemezsin. Yanına ister Amerika'yı al ister başkalarını, istersen Batı'yı al, bir yere gidemezsin. Amerika dünyada adaletle hükmedilmesini sağlamadığı, istemediği için o da kaybedecek. Bütün mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer. Bu İsrail için olduğu kadar, onun katliamlarına destek veren, cesaret veren, engel olmayarak teşvik eden her ülke, her toplum, her birey için de geçerlidir." ifadelerini kullandı.

"İnsanlık dışı saldırılara bahane üretmek, Batı'nın kendi kanlı tarihinden devraldığı bir mirastır"

Gazze'de her gün alçakça öldürülen yüzlerce çocuk, kadın, masum gerçeğine sırtını dönenlerin durumunu açıkça konuşma vaktinin geldiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hakikate sırt dönmek veya parçalanan çocuk bedenleri karşısında gözünü kapatıp yaşanan insanlık dışı saldırılara bahane üretmek, Batı'nın kendi kanlı tarihinden devraldığı bir mirastır. Amerika kıtasından Afrika kıtasına, dünyanın önemli bir kısmının hafızasında, bu tavra dair pek çok kanlı iz, acı hatıra, telafisi mümkün olmayan kıyım vardır. Ülkemizin önemli bilim adamlarından merhum Prof. Dr. Erol Güngör, İsrail’in kuruluşundan beri izlediği hastalıklı politikayı ve ona destek verenleri, 1982 yılındaki bir yazısında şöyle tanımlıyor: 'Hasmının kanlı cesedi üzerine basarak insan hayatının değeri ve cinayetin kötülüğü hakkında nutuk çeken bir katil tarihte yoktur. Başkalarının kendisine zulüm yaptığını vehmederek aynı şeyi onlara yapmaya kalmak, en ağır akıl hastalığı arazlarından biridir.' Gerçekten de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, hem yapanlar hem onu destekleyenler açısından hem katilliğe hem akıl hastalığına delalet eden bir haldir."

Editör: Daily Ummah