Kondi, yaptığı açıklamada, bir yıl önce 6 Şubat'ta yaşanan, 11 ili sarsan depremlerin üzüntüsünü derinden hissettiklerini, milletçe kenetlenerek depremzedelerin dertleriyle dertlendiklerini söyledi.
Depremzedelerin yaralarının sarılması için devlet ve milletin el ele verdiğini vurgulayan Kondi, "En zor zamanlarda ve şartlarda bile birlik olmayı, zorlukları birlikte aşmayı başaran bir milletiz. Asrın felaketini de 'asrın birlikteliği' ile aştık." değerlendirmesinde bulundu.
Depremlerin ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş başkanlığında yapılan toplantıyla, Deprem Koordinasyon Kurulunun oluşturulduğunu anımsatan Kondi, tüm deprem yardımları ve bölge halkı için yürütülen "manevi rehberlik" çalışmalarının kurul tarafından takip edildiğini anlattı.
Depremden etkilenen illerde görev yapan din görevlileri için manevi ilk yardım kitapçıklarının hazırlandığını, ayrıca akademisyenlerce çevrim içi manevi destek eğitimlerinin verildiğini aktaran Kondi, bu kapsamda 15 binden fazla din görevlisinin deprem bölgesi için görevlendirildiğini kaydetti.
"Depremzedelere karşı çok hassas davranmalarını tavsiye ettik"
Kadın ve çocukların ağırlıklı grubu oluşturduğu depremzedelere, din görevlilerince manevi ilk yardımda bulunulduğunu dile getiren Kondi, "Manevi rehberlerimize özellikle kaza ve kader, deprem ve tevekkül, deprem ve sorumluluk konularında vatandaşları bilgilendirirken onlara karşı çok hassas davranmalarını tavsiye ettik." bilgisini paylaştı.
Ayet ve hadislerde iki kader türünün ortaya çıktığına değinen Kondi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi, doğrudan Allah'ın takdiri, yaradılışıyla olan ve insanın herhangi bir etkisinin olmadığı kader, ikincisi ise insanın cüzi iradesinin etkili olduğu kader vardır. Kader denince akla gelen ikincisidir. Din görevlilerimiz rehberlik yaparken 'Allah'ın bize kendi irademiz ve tedbirimizle daha sağlam binaları emrettiğini, tedbir almadığımız takdirde bunun sorumlusunun insanlar olduğunu' vurguladılar. Bunun yanında bütün tedbirleri aldıktan sonra Allah'a güvenmek olan tevekkülden bahsettik. Depremzede kardeşlerimizi yargılamadan onları dinlemeyi tavsiye ettik. 'Biz sizin yanınızdayız, sıkıntıları birlikte aşacağız' dememizin onlar için en güzel rehabilitasyon olduğunu söylememiz gerektiğini personelimize hatırlattık. Kur'an okumayı, dua etmeyi telkin ettik."
"15 binden fazla din görevlimiz, manevi rehberlik hizmeti verdi"
Depremlerin yaşandığı andan itibaren özellikle ilk 6 ayda il ve ilçe müftüleri, vaiz, imam, Kur'an kursu öğreticisi ve pedagogların afet bölgesinde birçok alanda görev yaptığını ifade eden Kondi, şöyle devam etti:
"15 binden fazla din görevlimiz, sürekli deprem bölgesinde bulunarak mezarlıklarda, çadır kentlerde, konteynerlerde manevi rehberlik hizmeti verdi. İrşat faaliyetleri, Kur'an ziyafetleri, mezarlık hizmetleri, konteyner ve çadırlardaki insanlarımıza yönelik hizmetlerimiz şu anda da devam ediyor. Ayrıca Türkiye'nin diğer kentlerine göç eden depremzede kardeşlerimize de binlerce personel ile hizmet verdik. Depremlerde yaralanan 16 binden fazla vatandaşımızı hastanelerde ziyaret ettik."