Siyonist işgal güçlerine karşı, cephede kararlılıkla mücadele veren İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın onurlu savaşı her geçen gün İsrail'in kayıplarına neden oluyor.
7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde, Kassam'dan ağır darbe yiyen İsrail ordusu, yaşadıkları hezimetin acısını yerleşim yerlerindeki sivil halktan çıkarıyor.
Savaş hukuku tanımayan işgal ordusu, hastane, okul, mülteci kampı.. kısacası sivil halkın güvenli olarak sığındığı neresi varsa bombardıman düzenleyerek binlerce sivili katlediyor.
Gücü sivillere yeten katil İsrail, Filistin halkını elektrik, gıda ve yakıt gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakarak halkı ölümle karşı karşıya bırakıyor.
İsrail'in soykırım saldırılarının dozunu artırdığı günden bu yana, Hamas Siyasi Büro Yetkilileri yaptıkları açıklamalarda defalarca kez İslam ülkelerine seslenerek, "Filistin halkının işgale direnme ve bağımsızlık hakkını koruyan kararlar almak birlik içinde olma" çağırılarında bulundu.
Ancak birçok Arap devletinin Gazze’deki soykırıma ses çıkaramaması ve itidalli olamaması durumu, Hamas'ı, bu onurlu mücadelesinde tek başına bıraktı.
Ubeyde neden ilaç ve su istedi?
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin konuşmasında, Arap ülkelerinin liderlerinden ilaç ve su istemesi dikkat çekerken, altında yatan ince mesaj ise Arap dünyasının sessizliğine kınama niteliğinde oldu..
Filistin'e yönelik gerçekleştirilen hukuka aykırı saldırılarda, Hamas'ın "beraberlik" çağrılarına rağmen takınılan sessiz tavrın, "erkeklik" figürünü çağrıştıran "güç ve cesaret" duygularından uzak olması sebebiyle, Ebu Ubeyde, Arap ülkelerinin liderlerinden "ilaç ve su" istedi.
Bunun sebebi ise, Arap toplumlarında savaş zamanı su ve ilaç getirmenin "kadınların" görevinin olmasıydı.
Enes bin Malik’in naklettiğine göre Ümmü Süleym, Hz. Peygamber’e (sav) savaşta yeralma istediğini belirtince Resûlullah ona cihadın kadınlara farz kılınmadığını ifade etti. Ümmü Süleym, yaralılara çare olabileceğini, göz ağrılarına ilâç yapabileceğini, mücahidlere su taşıyabileceğini söyledi.
