Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde Suriye bölümü müdürü olan Charles Lister'in "Foreign Policy" dergisinde yayımlanan makalesi, Şam'ın taviz vermemesi halinde, Esed rejimi ile Arap dünyası arasındaki normalleşme sürecinin başarısız olabileceğine işaret ediyor.
Makale, Suriye'nin istikrara kavuşmasının, bölgedeki normalleşme çabalarının ana amacı olduğunu belirtirken, gerçekte tam tersi bir durumun söz konusu olduğuna dikkat çekiyor.
Lister, Suriye'nin kuzeybatısına Birleşmiş Milletler yardımlarının ulaştırılması konusunda anlaşma sağlanamamasının, Esed ile normalleşmenin tavize yol açacağı düşüncesinin başarısızlığının büyük bir örneği olduğunu ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler yetkililerine göre, Esed, Anayasa Komitesi ile yeniden iletişim kurma niyetinde değil ve "adım karşılık adım" yaklaşımını sürdürmeyeceğini belirtiyor. Ayrıca, Suriye'den uyuşturucu akışının durdurulması normalleşme çabalarının temel bir maddesi olmasına rağmen, veriler son üç ayda milyar dolar değerinde Suriye yapımı "Captagon" uyuşturucusunun ele geçirildiğini gösteriyor.
Makalede ayrıca, devletlerin mültecilerin Suriye'ye dönüşünü umarken, ekonomik çöküş ve askeri tırmanışın devam etmesiyle Suriyelilerin Avrupa'ya yönelik tehlikeli yolculuklarının arttığına dikkat çekiliyor.
Suudi gazetesi "Okaz" ise, Arap dünyası ile Şam arasındaki normalleşme adımlarının tıkandığını belirtiyor. Şam'ın, Arapça olarak önerilen çözüm ufuklarına net bir şekilde onay vermediği vurgulanıyor, bu durumun da uluslararası toplumda başarısızlık endişeleri yarattığı ifade ediliyor.
Amerikan "Voice of America" sitesinin raporunda ise, Suriye'den Ürdün'e yönelik uyuşturucu kaçakçılığının devam ettiği ve Esed rejiminin bu konuda etkin bir mücadele yürütmediği belirtiliyor.
Bu kapsamlı analiz, Suriye ile Arap dünyası arasındaki normalleşme sürecinin karmaşık ve hassas doğasını vurguluyor. Söz konusu sürecin başarısının garantisi olmadığı ve bölgedeki istikrar ve güvenliğe yönelik daha geniş çıkarları tehdit edebileceği anlaşılıyor.