Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Suriyeli-Amerikalı psikoterapist Majd Kamalmaz’ın kızı Maryam Kamalmaz, babasının 2017’de Şam’da kaybolmasından bu yana onun izini sürmeye çalışıyor. ABD hükümeti, yaklaşık sekiz ay önce, Majd Kamalmaz’ın Esed rejimi tarafından gözaltında öldüğüne inandıklarını aileye bildirmişti. Ancak rejimin düşmesinin ardından, daha önce ölü olduğu düşünülen bazı tutukluların hayatta olduğuna dair haberler, Maryam’ın umutlarını yeniden canlandırdı. Bu belirsizlik, onun ve benzer durumda olan birçok ailenin duygusal durumunu daha da karmaşık hale getiriyor.
Suriye diasporası, Esed’in devrilmesiyle birlikte ülkelerine dönme ve yeniden inşa sürecine katkıda bulunma fırsatını değerlendiriyor. Ancak, yıllarca süren iç savaşın yarattığı tahribat ve belirsizlikler, geri dönüş planlarını zorlaştırıyor. Özellikle, rejim tarafından el konulan mülklerin geri alınması ve güvenlik endişeleri gibi konular, diasporadaki Suriyelilerin önündeki başlıca engeller arasında yer alıyor.
Öte yandan, Suriye’deki yeni yönetimin nasıl şekilleneceği ve uluslararası toplumun bu sürece nasıl destek vereceği de merak konusu. Uzmanlar, ülkenin yeniden inşası ve istikrarı için kapsayıcı bir siyasi sürecin önemine dikkat çekiyor. Bu bağlamda, diasporadaki Suriyelilerin bilgi birikimi ve deneyimleri, ülkenin geleceği için değerli bir kaynak olarak görülüyor.
Sonuç olarak, Esed rejiminin sona ermesi, Suriye diasporası için hem umut hem de belirsizlikleri beraberinde getiriyor. Kayıp yakınlarını arayan aileler, ülkelerine dönmeyi düşünenler ve Suriye’nin geleceğine katkı sunmak isteyenler için önümüzdeki süreç, zorlu ancak potansiyel olarak umut verici bir dönem olacak.
