Barak, Yedioth Ahronoth gazetesi bünyesindeki haber portalına yaptığı açıklamada, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik ilan ettiği savaşın hedeflerine ilişkin Barak, "Hamas'ı tümüyle bitirmek mümkün değildir. Hamas bir ideolojidir, o insanların hayallerinde, gönüllerinde ve zihinlerinde var olan bir şeydir." dedi.
Gazze'ye yönelik savaşta Hamas'ın operasyonel gücünün bitirilmesi gerektiğini savunan Barak, bunun zor bir görev olduğu ve buna odaklanması gerektiğini ifade etti.
Hamas'ın askeri gücünü bitirmeye çalıştıkları ve Gazze Şeridi'ne de Hamas'ın yerine Ramallah hükümeti veya başka bir oluşumun yönetime gelmesini umduklarını dile getiren Barak, ABD'nin Gazze'ye su verilmesi yönündeki talebe de değinerek, şunları söyledi:
"İsrail'in önünde başka seçeneğin olacağını sanmıyorum. ABD'nin böyle uzun vadeli yanımızda durduğunu görmemiştik, bunun bir bedeli vardır ve bu talep de onlardan biridir."
Başbakan Netanyahu'nun "normal durumdaki bir ülkede olsaydı" istifa edeceğini dile getiren Barak, kuzeyde Lübnan'daki Hizbullah'la yeni bir cephenin açılmasına ise "İsrail'in yeni bir cephe açılmasında bir çıkar elde etmeyecek. Hizbullah'a da böyle bir adım atmasını tavsiye etmiyorum." dedi.
İran'ın Hizbullah'ı buna zorlayabileceğine işaret eden Barak, İsrail-Lübnan sınırında her gün yaşanan çatışmaların tehlikeli bir seviyeye doğru ilerleyebileceği ihtimaline dikkati çekti.
"Kuzeyde yeni bir cephe açmak yerine Gazze'ye odaklanma politikasının sürdürülmesi gerektiğini" savunan Barak, "Hamas'ı bitirmek istiyorsunuz. Hamas da kuzeyde değil, Gazze'dedir." diye konuştu.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının 7 Ekim'deki saldırısını "İsrail devletinin tarihindeki en tehlikeli olay" olarak nitelendiren Barak, daha önce bir günde bu kadar can kaybının yaşandığı olayın İsrail tarihinde görülmediğine vurgu yaptı.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 291’i asker 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 750 kişinin öldüğünü, 9 bin 700 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 58 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 11 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan’ın güneyindeki İsrail sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çıkan çatışmalarda ise şu ana kadar 3 sivil ile 4 Hizbullah milisi ve 2 Filistin İslami Cihad Hareketi üyesi öldü. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri öldü.