Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in "yayılmacı, sömürgeci yerleşim amaçları" doğrultusunda işgal altındaki Batı Şeria'nın genelinde uygulamaya devam ettiği "Filistin topraklarına yönelik geniş çaplı müsadere girişimlerinin en güçlü ifadelerle kınandığı belirtildi.
İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas ve Tulkerim, doğusundaki Ürdün Vadisi'nde (Ağvar), orta kesimindeki El-Mugir ve güneydeki Husan beldelerinde yüzlerce dönümlük araziyi müsadere ettiği aktarılan açıklamada, Batı Şeria'nın güneyindeki Masafer Yatta'da ve "C bölgesi" olarak sınıflandırılan tüm bölgelerde devam eden "etnik temizliğe" dikkati çekildi.
İki devletli çözüm seçeneğini korumak ve toprakların müsadere edilmesini durdurmak için İsrail'e karşı "bağlayıcı ve caydırıcı" uluslararası önlemler alınması çağrısında bulunulan açıklamada, "Filistin halkına yönelik soykırım ve tehcir savaşları ve saldırılarıyla ilgili küresel endişeler ışığında gerçekleştirilen bu tehlikeli tırmanışın sonuçlarından tamamen ve doğrudan İsrail hükümeti ve bakanları sorumludur. " denildi.
Bölgede ve dünyada barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yolunun Filistin'den geçtiğine işaret edilen açıklamada, uluslararası topluma, dün onaylanan "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararının uygulanmasını hızlandırmaları" çağrısında bulunuldu.
Filistin'in BM Daimi Temsilciliği, mayıs ayında BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamayla kazandığı ilave hakların ardından Genel Kurula ilk karar tasarısını sunmuştu. İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında mevcudiyetini 12 ay içinde sonlandırması talep edilen ve 40'tan fazla ülkenin eş sunucu olduğu karar tasarısı 14'e karşı 124 oy ile kabul edilmişti.