İngiltere'nin başkenti Londra'da binlerce kişi İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Filistin ile dayanışma göstermek için İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin önünden Başbakanlık Ofisi 10 Numara'nın bulunduğu Downing Sokağı'na yürüyüş yaparken, Filistin'in Londra Büyükelçisi Zomlot ve eski İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn'nin yanı sıra önde gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile siyasetçiler, sokak girişinde kurulan platformdan katılımcılara seslendi.
Büyükelçi Zomlot, konuşmasında, Filistin ile dayanışma yürüyüşlerinin bölge halkı için önemli olduğunu belirtti.
Zomlot, "İzole edilmiş ve yalnız bırakılmış hissettiğimizde çoğunuz Filistin'e destek, adaleti, hukuku, barışı ve doğru olanı desteklemek için sokaklara çıktınız. Şu an yaptığınız gibi onur ve şeref içinde kamu düzenine saygılı biçimde sesinizi duyurun." dedi.
Filistin'e destek verenleri susturmak isteyenlere fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulayan Zomlot, "Aramızda sizi susturmak isteyen, Filistin bayrağı taşımanızı istemeyen birçok politikacı var." diye konuştu.
Filistin bayrağının özgürlük ve eşitlik mücadelesinin "küresel sembolü" olduğunu dile getiren Zomlot, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının binleri aştığını, gerçek sayının ise bunun üstünde olduğunu söyledi.
Zomlot, İsrail'in sivil altyapı, ev, hastane ve okul ayrımı yapmadan saldırılar düzenlediğine dikkati çekerek, "Yerlerinden edilenler, katliamdan kaçanlar bile katliama uğruyor. Daha dün, canlı yayında 70 kişi katledildi ve bu katliam bir savaş suçudur." ifadesini kullandı.
Gazze'ye enerji, su ve gıda ablukası uygulandığını vurgulayan Zomlot, "Bu 2,3 milyon Gazzeliye karşı İsrail'in işlediği bir savaş suçudur. 1,1 milyon Filistinli çocuğu enerjisiz, gıdasız, susuz, ilaçsız ve gidecek yersiz bırakmak insanlığa karşı suçtur." dedi.
Bölgedeki halkı yer değiştirmeye zorlamanın, onları ilaca ve tıbbi müdahaleye ulaşamadan ölmeye maruz bırakmak anlamına geldiğini söyleyen Zomlot, enerji verilmemesi nedeniyle yaşam destek ünitelerindekilerin ve ilaçları soğuk zincirde saklanması gerekenlerin ölümle karşı karşıya olduğuna işaret etti.
"İnsanlar çocuklarına veda mektupları yazıyor"
"İnsanlar bu vahşet ve kolektif cezalandırma nedeniyle ölecek ve bu bir savaş suçudur." diyen Zomlot, ebeveynlerin çocuklarına veda mektupları yazdığını belirtti. Zomlot, şu ifadeleri kullandı:
"İnsanlar çocuklarına veda mektupları yazıyor ve her gece bir daha görüp göremeyeceklerini bilmeden çocuklarına 'İyi geceler' diyor. Ailelerin yapmak zorunda olduğu seçimi hayal edin. Ya kalıp evlerinde öldürülecekler ya da çocukları ve ailelerini alıp bir yerlere sığınacaklar ancak sığınacakları bir yer yok. Siz çocuklarınız için ne tercih yapacağınızı düşünün. İsrail'in yaptığı sadece yanlış değil aynı zamanda iğrençtir."
Dünyanın İsrail'i işlediği savaş suçları nedeniyle kınaması gerektiğini söyleyen Zomlot, "Siyasetçiler bu karanlık zamanda doğru olan yolu değil, kolay olan yolu seçti." dedi.
Zomlot, Filistin halkının mücadelesinin anlaşılması gerektiğini belirterek, "Bu sadece Filistin halkının haklarını savunmak, uluslararası hukuku ya da değerleri savunmak değil, ortak insanlık değerlerimizi savunmaktır. Adalet yolundan dönüş yoktur." diye konuştu.
"Bugün burada kimsenin olmamasını isteyenler vardı"
Eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de sivil ölümlerini kınamak kadar İsrail'in Filistin'e yönelik işgalinin de kınanması gerektiğini dile getirdi.
Corbyn, "Batı Şeria'daki işgal, 150 bin nüfusa ulaşan yasa dışı yerleşimler, ayrımcı apartheid sistemi de aynı şekilde kınanmalı ve bunlara karşı çıkılmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın Gazze'deki ölümlere karşı çıkması gerektiğini vurgulayan Corbyn, "Talebimiz, işgalin sona ermesi, Gazze'deki bombalamaların durdurulması, masum sivillerin su, elektrik ve temel ihtiyaçlarının engellenmesinin uluslararası hukuk ve Cenevre Konvansiyonuna göre savaş suçu sayılmasıdır." dedi.
Corbyn, Filistinliler haklarını elde edene ve barış sağlanana kadar protestoların süreceğini belirterek, "Bugün burada kimsenin olmamasını isteyenler vardı çünkü korkunç şeylere göz yumacaklardı. Buradaki kimse ölümlere, işgale, Gazze ve Batı Şeria'daki saldırılara göz yummaz." ifadesini kullandı.
Yürüyüşün organizatörlerinden Nükleer Silahsızlanma Kampanyası Başkanı Kate Hudson da Gazze'deki milyonlarca insanın İsrail saldırıları karşısında zaten kalabalık olan güney bölgelere gitmek zorunda olduğunu dile getirdi.
Yaşananları kolektif cezalandırma ve savaş suçu olarak nitelendiren Hudson, "Yollar hava saldırılarıyla yok oldu, yüzlerce insan öldü, fosfor bombaları kullanıldı. İsrailli milletvekillerinin nükleer silah kullanma istediğini bile duyduk. Bu yüzden dünya protesto ediyor ve bu kesinlikle yaşanmamalı." diye konuştu.