Hamas ve İsrail arasında varılan esir takası mutabakatıyla salı günü, Gazze Şeridi'ndeki 10 İsrailli kadın ve çocuğa karşılık İsrail hapishanelerinden 15'i kadın, 15'i çocuk 30 Filistinli serbest bırakıldı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Ras el-Amud Mahallesi'ndeki Es-Selayme ailesinden de esir takası mutabakatı çerçevesinde serbest bırakılan en küçük yaştaki Filistinli Ahmed es-Selayme (14) ile 15 ve 16 yaşlarındaki iki kuzeni evlerine döndü.
Esirlerin bırakılması öncesinde İsrail polisi, Selayme ailesinin evinin çevresinde yoğun biçimde konuşlandı ve ailenin evindeki bazı dairelere baskın düzenledi. Saatler sonra, mayıs ayında İsrail'in tutukladığı Ahmed, aylardır göremediği ailesine kavuştu.
"İnşallah savaş sona erer"
Ahmed'in annesi Sahar Mensur es-Selame, yaptığı açıklamada, Ahmed'in mayısta işgal altındaki Doğu Kudüs'teki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerindeki Yahudilere taş attığı için tutuklandığını ve 5 Ekim'den sonra iletişim kuramadığını anlattı.
Eve gelen oğluna sevdiği en güzel yemekleri hazırladığını dile getiren Sahar, "Oğlum serbest kaldığı için çok mutluyum. Ama bu esir takası çok pahalıya mal oldu. Binlerce şehit, binlerce insan soğukta evlerinden edilmiş durumda. İnşallah savaş sona erer." dedi.
Sahar, Filistin'de kimsenin güvende olmadığını, 150 Filistinli esirin serbest kaldığını ama İsrail'in 7 Ekim'den bugüne 3 bin 200'den fazla Filistinliyi gözaltına aldığını belirtti.
Oğlunu yattığı hapishaneye teslim etti
Baba Ahmed Navaf es-Selame de oğluna kavuştuktan sonra basına verdiği demeçte, "Elhamdülillah, oğlum işgalin hapishanelerinden sevgili Gazze'deki Filistin direnişinin yaptığı esir takası anlaşmasıyla serbest kaldı." ifadelerini kullandı.
Oğlu Ahmed'in ev hapsinden, hapishaneye gittiğini aktaran baba Ahmed, "Ben eski bir tutuklu esir olarak oğlumu ziyaret edemiyordum. Annesi Batı Şeria kimliği olduğu için oğlunu ziyaret edemiyor. Ahmed hapiste kaldığı süre boyunca en küçük yaştaki Filistinli esir olmasına rağmen onu ziyaret edemedik." diye konuştu.
Baba Ahmed Navaf, İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirlerle 7 Ekim'den sonra iletişimin kesildiğine işaret ederek, bu sürede "hapishanelerdeki baskı, işkence ve aşağılanmanın artığına ilişkin haberler karşısında" endişe içinde beklediklerini anlattı.
Oğlu 14 yaşına geldikten sonra, kendisinin de 30 yıl önce kaldığı Damon Hapishanesine teslim ettiğini paylaşan baba Ahmed Navvaf, "Oğlum Ahmed serbest kaldığı için çok mutluyum. Ama bu sevinç eksik, bu sevinç kahredici. Filistinli en küçük yaştaki esir oğlum, Gazze Şeridi'ndeki 15 bin şehidin kanları üzerinden özgürlüğe yürüdü." şeklinde konuştu.
"En çok annemi özledim"
Ahmed es-Selayme de 7 Ekim'den sonra hapishanedeki durumun daha da kötüleştiğini aktararak, serbest kalacağını saatler kala öğrenebildiğini söyledi.
Hapishanede günde sadece iki öğün yemek verildiğini ifade eden Ahmed Selayme, son dönemde dış dünyayla tüm iletişimlerinin kesildiğini, yargılama süreçlerinin durdurulduğunu anlattı.
En çok annesini ve ailesini özlediğini, okuldaki arkadaşlarını da en kısa sürede görmek istediğini dile getiren Filistinli Ahmed, annesinin pişirdiği en sevdiği yemeği ailesinin ellerinden yedi.
Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girdi.
Bu kapsamdaki esir takası mutabakatı çerçevesinde şu ana kadar Gazze Şeridi'nden biri erkek, diğerleri kadın ve çocuk 61 İsrailli esir ile İsrail hapishanelerinden de Filistinli 180 kadın ve çocuk, serbest bırakıldı.
Katar, 27 Kasım'da, Hamas ile İsrail arasında yürütülen arabuluculuk çalışmaları sonucunda "insani ara”nın 2 gün daha uzatıldığını duyurmuştu.
