Filistinli siyasetçi Barguti, İsrail'in Gazze'deki soykırımının birinci yılında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Barguti, Filistinli gençlerin Filistin davasının geleceği ve Gazze'nin yeniden inşası çabaları için kritik önem taşıdığını söyledi.

İsrail'in zulmünün son bulmayacağını bildiğini dile getiren Barguti, "Dünya genelinde desteğimizin arttığını biliyorum ve Filistinlilere inanıyorum. Ve asla vazgeçmeyeceğimizden eminim. Asla durmayacağız. Asla teslim olmayacağız ve özgürlüğümüze kavuşacağız." dedi.

Barguti, Gazze'ye yönelik saldırıların önemli bir dönüm noktası olduğunu ve Batılı yönetimlerin "korkunç çifte standart" uyguladığını söyledi.

Uluslararası hukuka bağlılık konusundaki eksikliğin "orman kanunu" ile yönetilen bir dünyaya yol açtığını ifade eden Barguti, "Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana büyük bir dönüm noktası ve dünyanın genel durumu üzerinde çok büyük etkisi olacak çünkü artık pek çok ülke şu sonuca varıyor: Eğer gücün varsa istediğini yapabilirsin." değerlendirmesinde bulundu.

Barguti, ancak gücün olmaması halinde ise savunmasız olunduğuna dikkati çekerek, bunu, "dünyanın başa çıkması gereken çok tehlikeli ve insanlık dışı bir durum" diye nitelendirdi.

"Dünya artık Filistinlilerin korkunç baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığı gerçeğini görüyor"

Özellikle ABD ve Avrupa'daki üniversitelerde Filistin ile küresel dayanışmanın eşi benzeri görülmemiş şekilde arttığını vurgulayan Barguti, kitlesel gösterilerin İsrail'in propagandalarına rağmen anlatının değişmesine yol açtığına inandığını söyledi.

Barguti, "Dünya artık Filistinlilerin ezilen, bu mücadelenin mazlumları olduğu ve korkunç baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığı gerçeğini görüyor." diye konuştu.

İç bölünmeler ve birlik eksikliğinin Filistinlilerin bu algı değişiminden tam olarak yararlanmasını engellediğini belirten Barguti, Fetih Hareketi ve Hamas'a bağlı olmayan bir parti ve grup olarak "birlik" için arabuluculuk konusunda her zaman önemli bir rol oynadıklarını kaydetti.

Barguti, Filistinlilerin şu anda "birleşik" ve "demokratik" bir Filistin liderliği inşa etmeye odaklandığını, buna da ihtiyaçları olduğunu vurguladı.

İsrail'in Filistinlilere gösterdiği vahşet ve insanlık dışı davranış düzeyine benzer başka bir örnek olduğunu sanmıyorum"

Gazze'ye yönelik saldırıların, iki devletli çözüm olasılığını ya da Filistinliler ile İsrail arasında herhangi bir uzlaşma ihtimalini fiilen sona erdirdiğini savunan Barguti, Filistinlilerin 1948'de kitlesel olarak sürüldüğü Nekbe felaketine atıfta bulunarak, İsrail'in mevcut amacının bu etnik temizliği tekrarlamak olduğunu ifade etti.

Barguti, mevcut saldırıların Nekbe'den bile daha "yıkıcı" olduğunu dile getirerek, "Modern tarihte, İsrail ordusunun Filistinlilere yönelik bu saldırıda gösterdiği vahşet ve insanlık dışı davranış düzeyine benzer başka bir örnek olduğunu sanmıyorum." dedi.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarının sadece Filistin-İsrail ilişkileri açısından değil İsrail'in Arap ve Müslüman ülkelerle ve daha geniş anlamda uluslararası toplumla ilişkileri açısından da uzun vadeli sonuçları olacağını belirten Barguti, "Çünkü burada karşı karşıya olduğumuz şey sadece işgal değil, aynı zamanda bir zamanlar Güney Afrika'da hüküm sürmüş olandan daha korkunç bir apartheid sistemidir." yorumunu yaptı.

Barguti, başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin tepkilerinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirerek, birçok üst düzey Amerikalı yetkilinin İsrail'i ziyaret ettiğini, "savaş odası toplantılarına" katıldığını, bunun da "soykırımın planlanması ve uygulanmasında" suç ortaklığı anlamına geldiğini söyledi.

Mustafa Barguti, "Ancak elbette bundan daha kötüsü, Arap ve Müslüman ülkelerdeki kardeşlerimizden, gördüğümüzden çok daha iyi bir tepki beklediğimiz gerçeğiydi." ifadesini kullandı.

"Onlara (İsrail) tazminat ödemeleri için baskı yapmalıyız"

Gelecekte Gazze'nin yeniden inşasına odaklanan bir stratejiye de ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Barguti, işgal altındaki Batı Şeria, Kudüs ve Gazze'de daha fazla etnik temizlik yapılmasının önüne geçilmesinin de bir öncelik olması gerektiğini kaydetti.

Barguti, Filistinlilerin hayatlarını riske atarak Gazze'de kalmalarından gurur duyduğunu, bunun da İsrail'in planını bozduğunu belirtti.

İsrail'in neden olduğu yıkımdan sorumlu tutmanın öneminin altını çizen Barguti, Tel Aviv'in yıktığı her ev, hastane ve okul için tazminat ödemeye "zorlanması" gerektiğini bildirdi.

Barguti, "Onlara tazminat ödemeleri için baskı yapmalıyız, aksi takdirde birkaç yılda bir Gazze'yi yok etmeye devam edecekler." şeklinde konuştu.

7,1 milyon İsrailli Yahudi'ye karşılık 7,3 milyon Filistinlinin tarihi Filistin topraklarında yaşadığına işaret eden Barguti, bunun, Filistinlilerin İsrailli Yahudilerden sayıca fazla olduğunu ancak yine de kendilerine ait bir devletlerinin olmadığını gösterdiğini söyledi.

Barguti, "Eğer İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmez ve Filistinlilerin gerçekten egemen ve bağımsız bir ülkeye sahip olmalarına izin vermezse, o zaman bizim için çözüm nedir?" diye sordu.

Ürdün, Lübnan'dan 44 vatandaşını tahliye etti Ürdün, Lübnan'dan 44 vatandaşını tahliye etti

Mustafa Barguti, İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarından çekilerek Filistinlilere bağımsız bir ülkeye sahip olmasına izin vermesi ya da herkesin eşit haklara sahip olduğu tek bir sivil, demokratik devleti kabul etmesi gerektiğine işaret etti.

Editör: Daily Ummah