Bölgedeki sürekli gerilim ve belirsizlik, özellikle çocuklar ve gençler arasında yaygın psikolojik sorunlara neden oluyor. Uzmanlar, travmatik stres bozukluğu, depresyon ve anksiyete gibi durumların, çatışmaların bir gölgesi gibi Gazze halkının üzerine çöktüğünü belirtiyor.
Bombardıman sesleri ve sürekli tehdit altında yaşamanın getirdiği aşırı stres, günlük hayatı olumsuz etkiliyor ve insanların temel yaşam işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırıyor. Gazze'de sağlık hizmetlerinin sınırlı olması, psikolojik destek ve tedavi ihtiyacını karşılamada büyük bir engel teşkil ediyor. Bu durum, toplumun genelinde sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurarak, travmanın etkilerini daha da derinleştiriyor.
Çocuklar ve gençlerde görülen okul başarısındaki düşüş, sosyal izolasyon ve şiddete meyilli davranışlar, yaşanan savaşın uzun vadeli psikolojik etkilerini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, Gazze'deki çocukların büyük bir kısmının savaşın getirdiği psikolojik yük altında ezildiğini ve bu durumun gelecek nesiller için ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
Gazze'deki sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım örgütleri, bireylerin ve toplumun iyileşme sürecine destek olmak için psikolojik rehabilitasyon programları yürütüyor. Ancak bu programların yeterliliği, sürekli artan ihtiyaç karşısında yetersiz kalıyor. Gazze'deki yaşam mücadelesi, psikolojik sorunların sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele olduğunu ve bu sorunların çözümü için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerektiğini gösteriyor.
