İsrail'in saldırıları sonrasında Şifa Hastanesi'ne sığınan Filistinliler, karşılaştıkları zorlukları AA muhabirine anlattı.
Kendi ailesi ve kardeşlerinin ailesinden 30 kişinin sorumluluğunu üstlenen Filistinli 42 yaşındaki Muhammed Heniyye, İsrail ordusunun evinin bulunduğu bölgeyi bombalamasının ardından Şifa Hastanesi'ne sığındığını belirtti.
İsrail ordusu, binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu Şifa Hastanesi'nin "terör faaliyetlerinde kullanıldığını" iddia ederek burayı hedef göstermişti.
Ekmek ve su için uzun kuyruklar oluşuyor
Heniyye, ailesine gıda temin etmekte zorluk yaşadığını belirterek, sabahın erken saatlerinden itibaren ekmek ve su temin etmek için uzun kuyruklarda bekliyor.
Ekmek ve suyu alır almaz Şifa Hastanesi'nin bahçesindeki çadırına koşan Heniyye, yaşanan zorluklara rağmen ailesiyle bakla, humus ve pişmiş domatesle kahvaltı yapıyor.
Heniyye, kahvaltıdan sonra gözlerini hastaneye gelen şehit ve yaralılardan alamadığını ve olayları "yakından izlediğini" ifade etti.
Saldırıların sona ermesini ve yıkılan evinin bulunduğu bölgeye çadır kurup dönmeyi ümit eden Heniyye, günlük gıda ihtiyaçlarını Gazze'deki hayırseverlerin temin ettiği gıda kolilerinden sağlayabiliyor.
Heniyye ve ailesi, gıda ihtiyacını günlük karşılıyor ve bu nedenle bir sonraki gün için gıda maddelerini saklamaya çalışıyor.
"Bu toprakları terk etmeyeceğiz"
Heniyye, AA muhabirine, "Gündelik hayatımız gördüğünüz gibi ama biz direnmeye, hayatta kalmaya ve fedakarlığa kararlıyız." dedi.
"Gelen şehitlere, bombalamalara ve yıkımlara rağmen bu toprakları terk etmeyeceğiz, vatanımızın ve toprağımızın bir karışından vazgeçmeyeceğiz." diyen Heniyye, "Gazze halkının kararlılığını tüm dünyanın görmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Heniyye'nin erkek kardeşinin eşi 44 yaşındaki Tahrir el-Mille de "Domates yemeğini yağ olmadığı için suyla hazırlıyorum, çünkü yemeklik yağ yok. Su ve yiyecek yok. Çocuklara bakmak için elimizden geleni yapıyoruz." diye konuştu.
Mille, çok kısıtlı imkanlarla hayatlarını sürdürdüklerini vurguladı.
"Dışarıya çıkmanın yasak olduğu bir hapishane"
İsrail'in bombardımanında evleri yıkılan ve yerinden edilen Heniyye ailesi, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana banyo yapacak imkan bulamıyor.
Heniyye ailesi "ne olursa olsun dışarıya çıkmanın yasak olduğu bir hapishanede" yaşadığını düşünüyor; bir yandan hastaneye saldırı durumunda hayatlarının tehlikeye gireceğinden korkarken, diğer yandan hastanede kendilerine bir yer buldukları için "diğerlerinden daha iyi durumda" olduklarını ifade ediyor.
Çadırda uyumaya çalışan Heniyye ailesi, İsrail'in Gazze'ye gece saatlerinde yoğunlaşan saldırıları sebebiyle uykusuz saatler geçiriyor.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 310'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında öldürülenlerin sayısının 3 bin 38'i çocuk, 1726'sı kadın ve 414'ü yaşlı olmak üzere 7 bin 326'ya çıktığını, 18 bin 967 kişinin de yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 110 Filistinlinin öldüğü, 1900'den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.
Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 46 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi'nden 6, Hamas'tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.