Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin açıklamasının tamamı ise şöyle:
Gazze ve halkına karşı 26 gündür devam eden vahşi terörist suçlu bu savaş, halkımız ve mücahitlerin kanlarıyla çizdikleri vatan haritasında özveri, direnç, şehadet ve canla başla acı ve yaralara sabrederek dağların taşıyamayacağı bir yüke katlanmaya tüm güç ve liyakatıyla devam ediyor.
Ey fedakar ve izzetli Gazze halkı ey savaşa giren dev kahramanlar ey bu savaşa girenler!
Hürriyet, adalet ve sevgi halkı ile ırkçı ve faşist eksen arasındaki kaçınılmaz bir kader oldu..
Hoşgörü, insan barışı ve medeni yaşamaya inanlarla neo-nazist sömürgeci güçleri savunan çıkarları için her şeyi ezen kanlı zihniyet arasındaki kader savaşıdır.
Direnişimizin ve halkımızın bu kahraman destanının yirmi altıncı gününde, halkımız ve bu katliamlarla neo nazilerin itlaf eden savaşı karşısında teyit ediyoruz ki itibar ve asaletimizle duruyoruz. Sonuncusu Cebalya mülteci çadırı, Nusayrat ile Felluce sahilindeki ve (daha doğrusu katliamın her yere yayıldığını söylüyorum) vahşi katliamda paniğe, çok sayıda şehit düşmesine ve yaralılara rağmen halkımız efsanevi bir direniştedir.
Halkımız bu direniş ve dirayetiyle vatanına tutunarak yeni bir göç ve diaspora felaketine karşı düşmanın planlarını boşa çıkarmıştır.
Büyük bir cesarete sahip imanlı adamların omuzlarına dayanan askeriyede düşmana her gün yeni dersler veren bu şerefli direnişten gurur duyduğumuzu ifade ediyoruz. Kassam Tugayları ve direniş grupları onlarla her cephede savaşıyor ve Allah'tan gelen tüm kahramanlık ve cesaretleriyle, tanklarıyla ve sürekli bombardımanları ile karşılarına çıkıyor.
Düşman, titrek bir karar ve bölünmüş komutanlık altında kara savaşına başlıyor ve ardından kahraman mücahitler söz verdikleri gibi onlara acı verici bir ölüm yaşatıyor ve onları yaralı ya da ölü bırakıyorlar.
Cani Siyonist düşman ve onun arkasında duranlar emin olun ki, onların başarısızlıkları, savunmasız sivillere karşı tüm alçaklıkları ve vahşi katliamlar gerçekleştirerek örtbas etmeye yönelik sefil girişimleri, sizi Aksa Tufanında yankılanan yenilgiden kurtaramayacaktır.
Şanlı 7 Ekimde mağlup oldunuz ve burada cesur kahramanlarımıza ve savunmasız halklarımıza karşı yürüttüğünüz kara harekâtınızda bocalıyorsunuz. Yavaş yavaş bazı kayıpları ilan ediyorsunuz ama Tugaylarımızın bildikleri ve yayınlayacakları çok daha büyük ve bu sizi, halkınızı ve onların arkasında duranları şok edecektir.
Bu savaşın en önemli sebeplerinden biri sağcı, ırkçı, faşist bir gruba liderlik eden ve tüm toplumu yok etme pahasına da olsa yalnızca kendisini ve ailesini hapisten ve hesap vermekten nasıl kurtaracağını düşünen Netanyahu'dur.
Bu savaştan önce, görüştüğümüz tüm tarafları, Netanyahu ve faşist hükümetinin arbede ve zorbalık politikalarına devam edeceği, Mescid-i Aksa ile İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarına saldıracağı, yerleşim yerleri inşa edeceği ve yerleşimcileri ortalığı kasıp kavurmak, yok etmek için serbest bırakacağı konusunda uyarmıştık.
Bunun göz ardı edilmeyeceği, patlamanın kaçınılmaz olacağı, bu suçluyu ve çetesini durdurmak için çalışmamız gerektiği konusunda onları uyardık ama ne yazık ki kimse bu çağrıya kulak vermedi, aksine müttefikleri onu desteklemeye ve cesaretlendirmeye ve ırkçı politikasını sürdürmeye devam ediyor.
Buradan bir kez daha uyarıyoruz ki, Netanyahu'nun kendisini ve etrafındaki aşırıcıları kurtarmak için bölge içinde ve dışında kuruyla beraber yaşı da yakmasına hiçbir engeli yoktur özellikle arabuluculara bu katliamlara ve soykırımlara bir an önce son verilmesi gerektiğini bildiriyoruz.
Hareket, suç niteliğindeki saldırganlığın durdurulması, geçişlerin açılmasıyla başlayan, bir mahkum değişim antlaşmasının imzalanmasıyla başlayan ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik siyasi yolun açılmasıyla sona eren kapsamlı bir vizyon sundu. Ancak Netanyahu, gerçekleştirilmesine izin vermeyeceği yalanlarıyla halkını oyalıyor ve aldatıyor.
Birbirini takip eden hükümetler bunların hiçbirini başaramadı ve soruşturma komitelerinin sonuçlarının ve her savaştan sonra aldıkları sefil başarısızlığın daha çok farkındalar, ancak bu kibirli çete onları Gazze'nin kumlarına batıracak. bu onlara sonuncusu Cebaliye’de öldürülen halkımızın maruz kaldığı katliam ve yıkımın aynısına maruz kalanlar da dahil olmak üzere her düzeyde çok pahalıya mal olacak.
Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Gazze'deki halkımıza karşı bu katliamı gerçekleştiren bu Siyonist oluşumu destekleyen ve ona kılıf sağlayan ülkelere, bu köhnemiş sömürge politikalarından vazgeçmeleri gerektiğini hatırlatıyor ve bu faşist iktidara askeri destek vermeyi bırakmalarını talep ediyoruz.
Ayrıca, tarafı destekleyen ülkelere, saldırganlığın derhal durdurulmasını talep eden uluslararası iradeyi engellemeye son vermeleri çağrısında bulunuyoruz ve geçtiğimiz günlerde Genel Kurul toplantısında “Barış için Birlik” başlığı altında ortaya konulduğu gibi geçişlerin açılmasını talep ediyoruz.
Onlara tarihte bugünün ve geleceğin yanlış tarafını seçtiğini, halkımızın özgürlük, bağımsızlık ve geri dönüş gibi meşru haklarına ulaşmadığı sürece bölgede veya bölge dışında güvenlik ve istikrara kavuşamayacağını söylüyoruz. kibir, büyüklenme, ikiyüzlülüğün ve tarihin kimseye merhameti yoktur.
Tüm Arap ve İslam halklarını ve dünyanın özgür insanlarını, Filistin halkımıza ve kararlı Gazze'ye destek yönündeki tarihi duruşlarından dolayı selamlıyoruz.
Özellikle Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen başta olmak üzere tüm destekleyici direniş cephelerini ileri ve ilan edilmiş konumlarından dolayı selamlıyoruz. Arap ve İslam halklarımıza ve dünyanın özgür halklarına, tüm gözlemcileri şaşkına çeviren, Filistin'in durumunu ve haklı davasını milyonların yüreğinde gösteren, sokaklarda gürleyen hareketlerini sürdürme çağrımızı yineliyoruz.
Özellikle Batı'daki karar vericilere, bu terörist Siyonist saldırganlığa destek pozisyonlarını geri çekmeleri için baskı yapmaya devam etmeliyiz.
Bugün Refah kapısı kısmen yeniden açılırken, geçişlerin filistin ve mısıra ait olması nedeniyle her iki yönde de kesintisiz olarak çalışmaya devam etmesi gerekliliğini vurguluyoruz.
Halkımıza ve İzzetli Gazze'ye kararlı direnişiniz size karşı işlediği suçlardan dolayı bu düşmandan büyük bedeller alacaklarını garanti ediyoruz.
Ayrıca, size ümmetin tüm halklarının, yalnızca topraklarımızın kurtuluşu, kutsallarımız ve muzaffer dönüşümüzle desteklenen şanlı bir zafer olacak olan bu şanlı savaşa katılmaya istekli olduklarını da temin ederiz. “Haksızlık edenler, neye nasıl dönüşeceklerini (başlarına nelerin geleceğini) yakında görecekler.” Şuara, 227
Şehitlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim. Kahramanlara tüm cephelerde savaşırken tüm selam, ihtiram ve izzet sizinle olsun. Saygı değer halkımızı izzetle selamlıyorum, Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.