İşçi Partisi yetkililerinden İngiliz medyasına yapılan açıklamaya göre McDonald'ın İngiltere'de antisemitizm olarak algılanan ve İsrail'i yeryüzünden silmek anlamına geldiği tartışılan "Nehirden denize" ifadesini kullanması Yahudi toplumunda endişe oluşturdu.
McDonald'ın kullandığı "Adalet sağlanana kadar, nehirle (Ürdün Nehri) deniz (Akdeniz) arasındaki İsrailli ve Filistinliler barış ve özgürlük içinde yaşayana kadar bize dinlenmek yok." ifadeleriyle ilgili değerlendirme yapan bir parti sözcüsü, "Hafta sonu yapılan açıklamalar çok saldırgandı. Özellikle antisemitizmin yükseldiği, Yahudi vatandaşların güvenliği konusunda endişe ettiği bu dönemde." ifadelerini kullandı.
Sözcü, başlatılan soruşturma sona erene kadar McDonald'ın parti üyeliğinin askıya alındığını da kaydetti.
McDonald da parti üyeliğinin geçici olarak askıya alınmasıyla ilgili X hesabından yaptığı açıklamada, kararın soruşturma bitene kadar 3 aylığına alındığını belirtti.
Sözlerinin yanlış değerlendirildiğini aktaran McDonald, "Sözlerim, İsrail, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki cinayetlerin sona ermesi, bölgedeki tüm halkların özgürlük içinde, şiddet tehdidinden uzak yaşamasına yönelik yürekten bir çağrı olmak dışında yorumlanmamalı." görüşünü paylaştı.
McDonald'ın geçici olarak partiden ihraç edilmesine İşçi Partisi'nin önde gelen isimlerinden Gölge Maliye Bakanı John McDonnell ise "adaletsiz ve saçma" ifadeleriyle tepki gösterdi.
İşçi Partisi'nin Müslüman üyelerinin oluşturduğu Müslüman İşçi Ağından (LMN) yapılan açıklamada da, "Özgür, barış içinde ve kendi kaderini tayin ederek yaşama hakkı, tüm halklara uygulanması gereken bir haktır. (McDonald'ın ihracı) Kararı alanların bu ilkeye Müslüman ve Filistinlileri layık görmediği buradan çıkarılabilecek tek sonuçtur." ifadesi kullanıldı.
Ateşkes çağrısı yapmıştı
McDonald, 28 Ekim Cumartesi günü Londra'da düzenlenen Filistinlilerle ve Gazze'yle dayanışma yürüyüşünde yaptığı konuşmada İsrail'in Filistinlilere karşı hiç görülmemiş bir ölçüde savaş suçu işlediğini söylemişti.
Tüm dünyada siyasetçileri Gazze'de yaşananları, insanlığa karşı suç olarak nitelemeye ve kapsayıcı ateşkes çağrısı yapmaya davet eden McDonald, "Hükümettekiler, her şeyin 7 Ekim'de başladığını ve yaşanan her şeyin Hamas'a o gün işlediği korkunç suçlar nedeniyle bir cevap olduğunu söylemek istiyor. Ama konu bu değil. Size Gazze'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan Abdalla Hasaneen'in, 'Bu yaşananların hiçbirinin Hamas'la alakası yok. Yaşananlar tamamen Filistinlilere yönelik etnik temizlik.' sözlerini okumak istiyorum." diye konuşmuştu.
McDonald soruşturma geçirmesine ve parti üyeliğinin geçici olarak askıya alınmasına yol açan cümlelerin yanı sıra, konuşmasında "Parlamentoda olduğum süre boyunca ahlaki pusulanın şaşması, uluslararası hukukun göz ardı edilmesi ve Filistinlilerin yalnız bırakılması karşısında hiç bugün olduğu kadar dehşete kapılmamıştım." ifadelerine de yer vermişti.
İşçi Partisi yönetimi, McDonald'ın aksine ateşkes çağrısı yapmazken ABD ve İngiltere hükümetinin dile getirdiği "çatışmalara insani ara verilmesi" talebini vurguluyor.
Ülkede dün de ateşkes çağrısı yapan iktidardaki Muhafazakar Parti milletvekili ve Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanı Michelle Donelan'ın Parlamento Özel Sekreteri Paul Bristow, Gazze'de ateşkes çağrısında bulunduğu gerekçesiyle görevinden alınmıştı.
