İran, ülkedeki protestoları "doğrudan kışkırttığı" gerekçesiyle ABD'ye dava açacaklarını duyurdu.

Ülkenin devlet ajansı İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı (IRNA), cumartesi günkü haberinde İran Adalet Bakanlığı'na ABD'ye karşı dava açma talimatı verildiğini bildirdi.

Haberde, "Adalet Bakanlığı'nın ABD'nin protestolara doğrudan dahil olması sonucunda oluşan hasar ve karmaşanın soruşturulması için hukuki işlem başlatacağı" ifade edildi.

ABD Başkanı Joe Biden, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren gösterilere desteğini dile getirerek, protestoculara şiddet uygulayanlara karşı yaptırım kararı alındığını söylemişti.

İran


Şark'ul Avsat'ın yayınladığı habere göre Biden ayrıca Tahran hükümetinin eylemleri engellemek için internete erişimi kestiğini savunarak, bilgi akışını hızlandıracaklarını belirtmişti.

IRNA, Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayımcısı BBC'nin İran bürosu ve yine BK merkezli Farsça yayın yapan Iran International kanalıyla ilgili de inceleme başlatılacağını aktardı. Ayrıca Suudi Arabistan'da protestoyla ilgili yapılan yayınların da inceleneceği duyuruldu.

BK'deki yayınlarda, "protestocuların şahsi mülklere ve kamu malına zarar vermeye teşvik edildiği" öne sürüldü.

Haberde, söz konusu davaya hangi mahkemenin bakacağına dair bilgi paylaşılmadı.

İran

Neler olmuştu?

Başkent Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından, "başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle" gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.

Muhalifler ve hak grupları, Amini'nin polis sorgusunda işkence nedeniyle öldüğünü savunurken, Tahran Polisi kadının sağlık sorunu yaşayıp aniden bilincini kaybettiğini öne sürmüştü.

7 Ekim'de İran Adli Tıp Kurumu'nun yayımladığı rapordaysa Amini'nin ölümünün "darp sonucu değil, beyin hipoksisinin neden olduğu çoklu organ yetmezliğinden kaynaklandığı" iddia edilmişti.

Protestolara lise öğrencilerinin katılması da dikkat çekmişti. İran Eğitim ve Öğretim Bakanı Yusuf Nuri, 12 Ekim'deki açıklamasında gösterilerde gözaltına alınan liselilerin cezaevinde değil "psikoloji merkezlerinde" tutulduğunu söylemişti.

İran devlet televizyonu, 24 Eylül'de, gösterilerde aralarında güvenlik güçlerinin de olduğu 41 kişinin hayatını kaybettiğini savunmuştu.

İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı ise (HRANA) yayınladığı raporda 32'si çocuk 26'sı güvenlik görevlisi olmak üzere en az 233 kişinin hayatını kaybettiğini ileri sürmüştü.

İran