İİT’den yapılan yazılı açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere Kudüs'teki Müslümanların ve Hristiyanların kutsal mekanlarının mevcut tarihi ve hukuki statüsüne zarar vermeye yönelik gayrimeşru girişimler reddedildi.
Açıklamada, “İİT, işgalci İsrail’in aşırılık yanlısı yerleşimci gruplara, Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki mahallelerde provokatif yürüyüş yapmasına izin vermesini kınar.” ifadesi kullanıldı.
İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs’te mevcut siyasi, tarihi, hukuki ve demografik statüyü değiştirme planlarının reddedildiği açıklamada, İsrail’in makamlarının onayladığı, 1792 konutu kapsayan "Aşağı Kanal" adındaki yerleşim yeri projesi hatırlatıldı.
Açıklamada, “İİT, İsrail işgal makamlarının, işgal altındaki Kudüs'te yürüttüğü Yahudileştirme planlarını sürdürmesi tehlikesi konusunda uyarıda bulunuyor.” ifadesine yer verildi.
Kudüs’ün, 1967’de işgal edilen Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğuna vurgu yapılan açıklamada, İsrail’in Kudüs ve kutsal mekanları üzerindeki sözde egemenliğini dayatmayı hedefleyen, uluslararası hukuk ve BM kararları uyarınca yasadışı kabul edilen uygulamalar reddedildi.
Açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını durdurması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve uluslararası etkili çevrelere çağrısını yineledi.
İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki Batı Şeria’da 7 Ekim’den bu yana 265 Filistinliyi öldürdüğü hatırlatılan açıklamada, uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirme ve işgalci güç İsrail'e şiddet eylemlerine ve organize teröre son vermesi için baskı yapma çağrısında bulundu.
Fanatik Yahudi gruplardan provokatif çağrı
“Tapınak grupları” adı verilen çeşitli fanatik Yahudi gruplar, yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, Yahudilerce kutsal Hanuka Bayramı’nın ilk gününe denk gelen 7 Aralık akşamı provokasyon niteliğinde bir yürüyüş yapacaklarını duyurmuştu.
Açıklamada, yürüyüşün, Mescid-i Aksa’nın idaresinden sorumlu “Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin Mescid-i Aksa’daki yönetimini sona erdirmek” ve Kudüs ve Mescid-i Aksa’da “tam Yahudi hakimiyetini yeniden tesis etmek” amacıyla düzenleneceği ifadelerine yer verilmişti.
İsrail polisinin izin verdiğine dikkat çekilen yürüyüşün, Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesine açılan Şam Kapısı’ndan Mescid-i Aksa’ya doğru ilerleyecek şekilde planlandığı belirtilmişti.
İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Ancak fanatik Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik örgütlerin girişimleriyle 2003'ten bu yana polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskınlar düzenliyor.