Haaretz gazetesinin haberine göre, Mayara, mahkemeden, hükümeti 7 Ekim'deki başarısızlıklarla ilgili resmi bir soruşturma komitesi kurmaya zorlamasını talep eden dilekçeler hakkında görüşünü soran Yüksek Mahkeme'ye bir mektup gönderdi.
Mektupta, Mayara, resmi bir soruşturma komitesinin 7 Ekim olaylarını ve savaşı soruşturmak için uygun yasal araç olduğunu dile getirdi.
Savaşın başlamasının üzerinden yaklaşık bir yıl iki ay geçtikten sonra hükümetin konuyu bir an önce görüşüp karar alması gerektiğini belirten Mayara, soruşturma mekanizmasının kuruluşunun süresiz ve bilinmeyen bir süre ertelenmesi dolayısıyla soruşturmanın etkinliğinin tehlikeye atılmasından endişe duyulduğunu aktardı.
Danışman Mayara, yasalarda öngörülen özellikleriyle, özellikle de tam mesleki bağımsızlığıyla resmi bir soruşturma komisyonu mekanizmasının uygun olduğunu vurguladı.
Mayara, daha fazla başarısızlığın önlenmesi ve 7 Ekim gibi bir felaketin bir daha yaşanmaması için hükümet sistemlerinin davranışının bir bütün olarak kapsamlı bir şekilde araştırılması ve incelenmesi çağrısında bulundu.
Öte yandan Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, "güveni yeniden tesis etmenin tek yolunun 7 Ekim başarısızlığını derinlemesine araştırmak ve öğrenmek olduğunu" söyledi.
Herzog, "Devlet ihmal ve afetin soruşturulması sürecini bir an önce, güvenilir ve tavizsiz bir şekilde başlatmalıdır. Hukuka uygun resmi bir soruşturma komisyonunun var olması yönündeki çağrımı yineliyorum." ifadesini kullandı.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, Başbakan Binyamin Netanyahu, 2 Aralık'ta Yüksek Mahkeme'ye, 7 Ekim olaylarıyla ilgili "resmi" bir soruşturma komitesi kurulması yönünde emir çıkarma yetkisinin bulunmadığını bildirmişti.
Netanyahu ve onun liderliğindeki Likud Partisi, bağlayıcı karar alma yetkisi olmayan sınırlı yetkilere sahip bir "siyasi" soruşturma komitesi kurulmasını talep ederken, muhalefet ise 7 Ekim başarısızlığına karışan tüm isimleri soruşturabilecek tam yetkiye sahip resmi bir komite kurulmasını istiyor.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 44 bin 532 Filistinli öldü, 105 bin 538 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce cesedin olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 380'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 808 askerinin öldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167'si çocuk 801 Filistinli hayatını kaybetti.
