Aylardır defalarca zorla yerlerinden edilen Filistinliler, son olarak Han Yunus'un doğusundaki barınma merkezleri ve çadırlarını geride bırakarak, ağır şartlar altında, muhtemel saldırıların endişesiyle sığındıkları yerleri tekrar terk etmek zorunda kaldı.
Han Yunus kentinin doğusundaki yüzlerce kişi İsrail'in bölgenin boşaltılması çağrısından saatler sonra batıdaki El-Mevasi bölgesine yöneldi. Filistinli ailelerin çoğu sığınacak yer bulamadı, sokaklarda ve yollarda geceyi geçirdi.
Göçe zorlanan Filistinliler, AA muhabirine yaptıkları açıklamalarda, artan İsrail saldırıları karşısında sadece "canlarını kurtarmaya" çalıştıklarını aktardı.
"Hayatımız sadece yorgunluktan ibaret"
Filistinli Hannan Neccar, İsrail'in Gazze'ye 7 Ekim'den bu yana yürüttüğü saldırılar nedeniyle 7 kez zorla yerinden edildiğini belirterek, İsrail'in tahliye uyarısının ardından yaşadığı çadırı terk etmek zorunda kaldığını dile getirdi.
"Ailemle dünden beri barınacak yer bulamadığımız için uyuyamadık, mecburen sokakta kaldık." diyen Neccar, "Hayatımız sadece yorgunluktan ibaret, tahammülümüzün en üst seviyelerine ulaştık." ifadelerini kullandı.
Neccar, yaklaşık 9 aydır yemek için gaz, 5 aydan fazla süredir de un alamadıklarını vurgulayarak, Beni Suheyla beldesinde yaşarken çadırlarını kurmak için gerekli ahşap ve naylon gibi malzemeleri bile çok zor bulduklarını aktardı.
Zorunlu göç devam ediyor
Filistinli Meryem Berim ise "Tekrarlanan zorla yerinden edilmeler ve yıkımlar nedeniyle yaşam şartları çok tatsız bir hal aldı. Her gün tahliye emriyle bir bölgeden diğerine sürükleniyoruz. Bizi yıllar öncesine götürüyorlar. Bu zorluğu gencinden yaşlısına herkes yaşıyor." dedi.
Kalp, şeker ve yüksek tansiyon hastası olduğunu söyleyen Berim, bu hastalıklarla birlikte maruz kaldıkları ağır yaşam şartlarına dayanmasının, uzun mesafeleri yürüyerek katetmesinin çok zor olduğunu dile getirdi.
Berim, sözlerine şöyle devam etti:
"İsrail ordusu, evlerimizi terk etmeye zorladı. Ailemle birlikte dün geceyi herhangi bir yatak veya eşya olmadan taşların üzerinde uyuyarak geçirdik."
İsrail saldırılarının başlamasından bu yana sürekli bir yerden başka bir yere sürükleniyoruz. Sürekli devam eden zorunlu göçün kurbanları olduk."
"Evsizlikten yorulduk"
"Han Yunus'taki evimizden çıktıktan sonra yollardan başka sığınacak bir yer bulamadık." diyerek yaşadığı zorluğa dikkati çeken Filistinli Linda Berim de "Yanımıza hiçbir şey alamadık. Tahliye emrinden sonra olası bombalama korkusuyla çocuklarımı alıp kaçtım." dedi.
Berim, evsizlikten dolayı kendilerini yorgun hissettiklerini ifade ederek daha önce de 5 kez zorla göç ettirildiğini bugün ise gidecek yerlerinin kalmadığını söyledi.
Ellerinde kalan son yemekleri de yanlarında getiremediklerini kaydeden Berim, çocuklarına sadece ekmek arası acı biber verebildiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Gazze'deki Kıdemli İletişim Görevlisi Louise Wateridge, dün yaptığı açıklamada İsrail'in Han Yunus'un doğusunun boşaltılması çağrısını, "insani yardımlar için başka bir yıkıcı darbe olarak" nitelemişti.
Wateridge, "Yaklaşık 250 bin kişinin bu tahliye çağrısından etkilendiğini tahmin ediyoruz. Bu sayının artmasını bekliyoruz. Bizim için bu tahliye uyarısı, buradaki insani yardımlar için bir başka yıkıcı darbe. Bu aynı zamanda, bölgedekiler için bir başka yıkıcı darbe. Aileler yeniden zorla yerlerinden ediliyor." demişti.
"Tehlikeli çatışma bölgesi" olduğu iddiası
İsrail ordusu Han Yunus'un doğu bölgelerinde yerinden edilen Filistinlilere gönderdiği ses kaydında bölgenin "tehlikeli çatışma bölgesi" olduğunu iddia ederek boşaltılmasını istemişti.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 1 Temmuz'da, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Filistinlilerden Han Yunus kentinin doğusundaki bölgeleri "güvenlikleri için" acilen boşaltmalarını istemişti.
Kentin doğusundaki Filistinliler, İsrail ordusunun çağrısından saatler sonra Refah'ın batısında bulunan ve yerleşim yeri olmayan El-Mevasi bölgesine doğru göç etmek zorunda kalmıştı.
Han Yunus kentindeki Gazze-Avrupa Hastanesi çalışanları da dün, İsrail'in hastanenin bulunduğu bölgenin boşaltılması yönündeki uyarısının ardından hasta, yaralı ve cihazların tahliyesine başlamıştı.
Gazze Şeridi'nde faaliyetteki az sayıdaki sağlık merkezinden biri olan Gazze-Avrupa Hastanesinden tahliye edilen hasta ve yaralılar kent merkezindeki Nasır Hastanesine nakledilmişti.
